En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip evet ben seni tanıyorum desin diye bekledim. Ve o kadına aşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip, “evet, ben seni tanıyorum” desin diye bekledim.
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip, “evet, ben seni tanıyorum” desin diye bekledim.
dada
bir pencere ol bana
ya da kırlangıç
yutuver ahlarla başlayan cümlelerimi
yeni uçurtmalar yap kâbuslarıma
bana yeni kelimeler devşir kanatlarından
aklımı al bir şeyler ekle karanlığıma
beni çıkar içimin koridorundan
"En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip, "evet, ben seni tanıyorum" desin diye bekledim."
Yazıp yazabileceğim en iyi cümlelerdi, hikâyelerdi. Ama büyük bir hata yapmıştım. O kadar kendime özgü yazmıştım ki birçok cümlenin ancak yarısı kâğıdın üstündeydi ve kıçlarında da bir sürü üç nokta... İnsanların bitirmelerini beklemiştim cümlelerimi.
"Mary Carmichael, 'temel duygular', 'insanlığın ortak yanı', 'insan yüreğinin derinlikleri' konusundaki etkileyici cümlelerimi, ne denli akıllı görünsek de gerçekte çok insancıl, çok derin ve ciddi olduğumuzu destekleyen tüm öbür cümleleri oluşturmamı olanaksız kılmıştı. Tam tersine, ciddi, derin ve insancıl olmak yerine, kişinin kafaca tembel ve üstelik gelenekçi olabileceğini -ki bu düşünce çok daha az baştan çıkarıcıydı- hissettirmişti."
en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti.hayatımın belirli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye.
Kendimi uzun uzun anlatmak ve susmak arasında gidip geliyorum çoğu zaman.
Hiç bir zaman tam anlamıyla hissettiklerimi anlatamayacağımı, anlatsam bile anlaşılamayacağımı bildiğimden susmayı tercih ediyorum. Hatta içimde biriktirdiklerimi kendime bile anlatmıyorum. Yazıp yazıp siliyorum hep, cümlelerimi toparlayamıyorum. Bir şeyler yolunda değil biliyorum fakat inatla her şey yolundaymış gibi davranıyorum. Bazen düşüncelerim arasında kayboluyorum ve bazen de düşünmekten kaçıyorum. Böyle nereye kadar devam edecek diye sormuyorum artık kendime. Çünkü cevabını bilmiyorum. Sadece bir köşeye çekiliyor sessizce yolunda gitmeyen ne varsa bir an önce son bulmasını bekliyorum.