Cümleten iyi akşamlar, afiyet olsun arkadaşlar. Muhteşem üçlünün sonuna geldik. Üçlemeyi de şöyle bir hatırlayalım: Bay Mercedes, Kim Bulduysa Onundur ve Son Nöbet. Diğer kitaplara göre biraz daha ağır ve sıkıcı bir hikayenin bizleri beklediğini belirtmeliyiz.
Brady Hartsfield’in telekinezi yetenekleri ile şehirde artan intihar vakaları ile başlıyoruz. İntihar vakalarının Brady ile bağlantılı olması üzerine de biraz hareket geliyor kitaba.
Final ise bana çok saçma geldi bilmiyorum yani ama söyleyeyim gitsin ya. Bill karakterinin kanseri iyileşiyor, Brady ile alakalı bir durum gene ve bilimkurgu görüyoruz burada da. Madem böyle bir olay var, neden hüzünlü bitirdin bunu yani? Kanseri de kurtardık işte, yapsana mutlu son.
Hepimize iyi okumalar, iyi akşamlar diliyorum dostlar..
Herkese iyi akşamlar, gecikmeli bir kitap yorumu ile geldim. "Ermiş" herkesin elinde görüp merak ettiğim bir kitaptı. Nihayet ben de okudum.
"Ermiş" denilen kişi (El Mustafa) , Orphalese adlı bir kentten ayrılırken halkla bir veda söyleşisi yapar. (Bu kişinin Hz. Muhammed olabileceği düşünülüyor) Çeşitli konularda öğütler verir. Kitap da bunlardan oluşuyor. Gayet güzel ve bolca altını çizebileceğiniz cümleler var.
Kesinlikle güzel bir kitaptı ama benim beklentim çok fazlaydı. Yine de okunur tabii ki.
Herkese İyi Akşamlar. Yeni bir kitap ile karşınızdayım. Biliyorsunuz ki Sigmund Freud Psikanaliz'in kurucusudur. Bilim adına çok faydalı çalışmalarda bulunmuştur. Sigmund Freud kitaplarını bitirmiş biri olarak, arkadaşımın tavsiyesi üzerine bu kitabı okuma kararı aldım. Zaten Stefan Zweig' da kalemini çok beğendiğim bir yazar. Zweig'in Freud'u anlatması daha çok heyecanlandırdı beni. Bu kitabı okumakta neden bu kadar geciktim diye kendime kızmadan da edemedim. Zweig, Mutluluğun Mimarı’nda, Freud’un öğrencilik yıllarından başlayarak önce bütün Avrupa’da daha sonra ise tüm dünyada geniş yankı uyandıran çalışmalarının izini sürüyor. Zweig Freud'un tüm kariyerini, hayatını ele almış, bir güzel işlemiş. Bölüm bölüm çalışmalarına değinilmiş, olağanüstü bir akıcılığı var. Çok özel cümleler barındırıyor, tabi ben alıntılara doyar mıyım? doymam her sayfayı özüterek okudum. Sadece psikanaliz konusunda zorlandım, tekrar okumayı düşünüyorum. Freud 'un kitaplarını okumadan önce Freud' u ve söylemlerini anlayabilmek isteyenlere tavsiye ediyorum. Ben keyifle okudum. Size de keyifli okumalar dilerim. Sevgiler
Gönül bu
Gel Gönlümü yerden yere vurma güzel ne olursun... Cümleten iyi Akşamlar ☕☘
Cümleten mutlu akşamlar güzel dostlar. Tabii bu sefer 520 sayfa olunca bütün günün aydınlığı kitaba ayırmak (9 saat) durumunda kaldık. O kadar çok öykü var ki neyi nasıl anlatacağımızı şaşırıyoruz. Bir sürü öykü var tabi. Hadi bunları yazalım:
Sis Düdüğü, Nisan Cadısı, Boşluk, Çanağın Dibindeki Meyve, Uçan Makine, Cani, Altın Uçurtma - Gümüş Rüzgar, Görmeyeceğim Sizi Hiç, Nakış, Büyük Siyah – Beyaz Oyun, Dışarıdaki Koca Dünya, Elektrik Santralı, En La Noche, Güneş ve Gölge, Çayır, Çöp Toplayıcı, Büyük Yangın, Güneşin Altın Elmaları, Roket’in R’si, Başlangıcın Sonu, Roket, Roket Adam, Bir Gök Gürültüsü, Bitmeyen Yağmur, Sürgünler, Burada Kaplanlar Var, Çilek Pencere, Ejderha, Buz ve Ateş, Einar Amca, Zaman Makinesi, Yazın Koşma Sesi.
Bazı hikayeler haliyle zayıf ama güzel hikayeler de oldukça fazla. İyi bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar, mutlu akşamlar dilerim..
İçerisinde 4 farklı hikaye bulunan bir eser. Bazı basımlarda 6 ve 8 hikaye de konulmuş ve sayfa sayılarından da bu farkı anlamak mümkün. Bizim kitapta adı geçen öyküler ise şunlar:
Brook Sokağı Cinayeti, Beş Portakal Çekirdeği, Tavşan Dudaklı Adam, Şeytan Ayağı.
Hikayelerin daha az bilindik olması güzel ama bilindik olması yine de kötü tabi. Cümleten iyi akşamlar ve iyi okumalar diliyorum dostlar..
