Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.
“Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.”
Sayfa 414Kitabı okudu
Reklam
Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Sayfa 414 - İnkılapKitabı okudu
Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Sayfa 414 - İnkılâpKitabı okudu
Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Sayfa 414Kitabı okudu
Reklam
Max ve Nadia' nın hüzünlü bir aşk hikayesi...
"Onların başına gelenleri anlatmaya karar verdim.Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu."
Sayfa 414 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Sayfa 414Kitabı okudu
Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Sayfa 481Kitabı okudu
Serenad bitti, bir damla gözyaşı döküldü...
"Elveda Max, elveda Nadia." dedim. Onların başına gelenleri anlatmaya karar verdim. Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Sayfa 481 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
481 syf.
·
Puan vermedi
"Az bile yapıyorum" dedim. "Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" Peki sen ne görüyorsun? "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan." Bu cümleleri kitabın sayfaları arasında bulduğumda, yıllardır her okuduğumda tekrar tekrar aynı düşüncelere yönlendirenin beni Livaneli olduğundan habersizmişim meğer... keşke önceden bilseymiş, o kadar övgüyle anılan bu kitaba daha önce erişseymişim. Her bir sayfası, her bir bölümü, tamamı ile dopdolu ve bambaşka, başka bir kitap bulabilmenin umuduyla devam edeceğim okumalarıma. Maya, Kerem, Ahmet, Süleyman, Wagner, Nadia ve Azrail... Ve her bir karakteriyle ayrı ayrı bağdaştığım Serenad. Her biri kendi başına apayrı bir hikaye taşıyor, dinlemek isteyenler için. Ve biz de ancak okuyarak ve anlayarak derinden hissedebiliyoruz bu yaşamları içimizde.. "Onların başına gelenleri anlatmaya karar verdim. Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu." Hikayesi anlatılmayan nice yaşamlar geçip ve gitti yeryüzünden elbette keşke her birini anlamaya, incelemeye vaktimiz ve imkanımız olabilseydi diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak her ne kadar yetişmemiz mümkün olmasa da hepsine en azından profesör ve Nadia' nın hikayesine bir göz atın derim...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,7bin okunma
481 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Çünkü bu, ustaca bir kitap yazma girişimi değil, bir iç dökme, bir itiraf, bir paylaşma arzusu.” Nerden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bir süredir kitaplığımda olan ama kalınlığından dolayı hep ertelediğim kitaba bir akşam öneri ile başladım ve bir çırpıda okudum. Kitap, İkinci Dünya Savaşı'nı yaşamış Profesör Maximilian Wagner'in hayatına girmesiyle kendi geçmişine, aile tarihine dönen ve öğrendiklerini yazmaya karar veren Maya Duran'ın hikayesini kendi ağzından anlatıyor. Livaneli, Struma faciasını bir aşk hikayesiyle daha çarpıcı bir hale getirmiş. Hem muhteşem bir kurgu hem de(bence) bir araştırma kitabı okuduğumu söyleyebilirim. Öyle ki bazı bölümleri okurken merak edip araştırma yaptığımda oldu. Üç kadın, üç hayat.. hangisi daha çok acı çekmiş bilemiyorum.. Ama en çok Nadia boğazımda bir düğüm oldu kaldı. Ahh, sevgili Max.. sen nasıl dayandın bu acıya? Yaşar Kemal’in “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım.” sözünü anımsattın bana. Acıları, sevgileri, başımıza gelse katlanamayız diye düşündüğümüz, haberlerde duyduğumuz ve üzüntüden kahrolduğumuz olayları gözlerim dolu dolu okudum bu kitapta. Sonu hüzünlü ama huzurlu biten kitaplardandı benim için. Hikayen anlatıldığı için mutluyum Maximilian Wagner! “Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.”
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,7bin okunma
Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.
1.278 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.