O dönemler birçok evliya Anadolu'ya geliyordu. Belh'ten gelen Bahâeddin Veled ve oğlu Celâleddın, Kirmani... İşte o zaman anlamıştım Anadolu'da bir hikmet yükseleceğini. Çünkü Allah c.c. şimdiden besliyordu o toprakları, âdeta Allah yolunda olan herkesi Anadolu'nun birçok köşesine dağıtıp orayı İslamla harmanlıyordu.
Sayfa 169Kitabı okudu
O an sanki taş kesilmiştim çünkü o insanın o sırada nereye gittiğini hemen anlamıştım ölüme …
Türkiye iş bankası
Benden ayrılmayı düşündüğün gece anlamıştım ama aptallığıma vurmak istedim, kendimi sarhoş ettim ben kendim kuruyorum bunu dedim. Sonuçta geçen gün beni ne kadar sevdiğinden bahsettin. Önceki günü içli içli sevişmiştik. Bunlar kalbin için birer deney miydi? Duygularını böyle mi yokladın, benimkileri coşturarak? Senin deniz kıyısında gönlünü
"Kalanlar unutursa gidenler ölür esasen."
"İnsan, birini sevmek felaketine uğradı mı, esir gibi bir şey oluyor."
"Daha o gün anlamıştım Feride, ben ömrümce seninle sınanacaktım.
Çünkü insan daima en sevdiğiyle sınanır.."
"İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış."
#Çalıkuşu
"Gassan Kanafani'ye suikast düzenlediler. Evinden çıkmış, arabasına binmiş. Kontağı çevirince araba patlamış, yanında kız kardeşinin kızı da varmış."
Evin içinde sırtlan gibi iki kez tur attı, sonra evi sarsarak kapının çarpıldığını duydum. Arkasından seslenmek için fırlayıp kalktım. Beni duyduğuna emindim. Çünkü ben onun merdivenlerden hızla inerken, ayak seslerini duyuyordum. Yanıt vermedi. Kapıyı kapattım. Hareketsizce sandalyede oturdum kaldım.
On bir gün sonra da Enis Sayiğ'in suikasta kurban gittiği haberi geldi. Onu sadece hayal gözüyle görmüştüm çünkü büyük Abid bana onun merkezdeki çalışmasından bahsetmişti. Aktardıklarından onun bilgi olarak donanımlı olduğunu ve işinde ciddi biri olduğunu anlamıştım. Abid titiz biriydi, kendisiyle beraber çalışan araştırmacılardan işini titizlikle yapanları överdi. Ufak tefek bir adam, kısa boylu hafif kilolu, kel, zekâ ve iyilik dolu keskin gözleri var. Abid bana onu öyle anlatmıştı.
Sayfa 130Kitabı okuyor
