En çok uzaklara uğurladığımız kendimizin yerine koyarız birbirimizi. Ya da özlediğimiz kendimizin… İşte asıl cinayet o zaman başlar… Birbirimize yıllar önce işlediğimiz hataların, günahların bedelini yükleriz…
Unutamaz Ne götürüyorsun Ruhta Seni ne yakalar Gerçek Başarısızlık Çünkü o Gerçek bir aşk buna karşı Bu yapılamaz Hiçbir şey yapma Duygu düşmemize neden oluyor Yapamayız Kılık değiştirmek Gerçeklik Ne de bekle Hangisi olmayacak Acıtmak? Ancak Aşk Her şey bu Hayatta ❤️
Reklam
Belki de aşkın gerçek anlamı imkansızdır. İnsan bu manayı bilmeli ve yola çıkmalı Çünkü sadece biriyle tanışma umuduyla sevilmezsin. İnsan öyle sevebilmeli ki, tüm imkansızlıkları kendinde sayabilsin. Aşk yarası olmasaydı belki anlamı bu kadar derin olmazdı.
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
İmkansızlık aşkın önemli bir parçasıdır. Gerçek olan hiçbir şey tutkuyla bağlılığa müsait değildir. Çünkü insan gerçeklik karşısında hevessizdir. Oysa gizemli bir umut güçlü bir arzuya dönüşmeye daha müsaittir. Aşk, birisinin hayalimizdeki form ve hallerine vurulmakla ilgilidir.
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Reklam
Gerçek aşk beğendiğimiz bedenlerdeki ruhları tanıdıktan sonra da sevmeye devam etmektir. Çünkü bir insanı tanıdıktan sonra ya olduğundan daha güzel görmeye başlarsınız ya da daha çirkin .
"GENÇLİĞİMİ BIRAKTIM SOFYA’DA..."
Tarihte nice aşk öyküleri vardır ama beni Atatürk’ün bir cümlesi her zaman dağıtır. Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun oyuncularıyla sohbet ederken, ‘gençliğimi bıraktım Sofya’da’ demiş. ‘Bir kız sevdim ama bana vermediler." Hadi gelin gerçek bir aşk öyküsüne doğru yolculuğa çıkalım: Mustafa Kemal Atatürk görev icabı Sofya’ya gider.
Benden öte aşka doğru...
"Bir yeraltı suyu olarak kalmıştır Mem-û Zin Doğu'da bile çok az kimsenin bildiği Çünkü Ahmedê Xânî takılıp kalmıştır Her zaman sıkı bir kimlik kontrolüne Sanırım bir tek Hilmi Yavuz'da geçer Bildiğim kadarıyla yazılı Türk şiirine... Cemal diyor ki aşktan aşka fark vardır Bazen ipe götürür sallandırır sehpada Buyurgandır adına hutbe okutur bazen Kendine yol döşeyenden gerçek aşk bekleme. Örneğin kimine Paris'te aşk başkadır Oysa Cemal hiç sevmedi o başka aşkı Bir sunayla beraber gidip de gördüğünde Elini bile sürmeden aynı otelde yattı Bir kuş yuvası ekiyle ama o da yerinde Bağlı kaldı doğunun gizemli aşk fiiline..."
Metin Altıok
Metin Altıok
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri... Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir. Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder... Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Resim