Dün öğleden sonra saat 2 gibi denize girmek için arkadaşlarımla yurttan çıktık. Tacik, Kırgız, Kosovalı ve ben (Hintli) uluslararası bir ekip oluşturduk. Otobüse binip Kumkapı sahile doğru yola revan olduk/yola koyulduk. Ben otobüste arkaya doğru, sondan bir önce sol taraftaki koltukta oturuyordum, yanımda arkadaşım da vardı. Karşımızda 50'li
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Reklam
Ne yaptıysam isteyerek yaptım çünkü canım öyle istedi, yine olsa yine yaparım, özür de dilemem istersen kusura da bakabilirsin•• ¤¤
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
Saliha Bir Hanım İstiyorum. (Okumanızı Mutlaka Tavsiye Ederim)
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem yuva kurma konusunu açtı. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış. Kızın, ailesinden daha da dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim. İlk ailesiyle konuştum. Hatta ben konuşmadım sürekli onlar
AŞKTIR AŞK... YANİ ÜÇ NOKTA...
Ah minel aşk… Ya da bir ihtimal daha var… O da ölmek mi dersin… Yook öyle değil… ölmek kolay… Ben senin için yaşamayı göze almışım cancağızım… De ki fare deliğinin önünde günlerce gözünü kırpmadan bekleyen kedi… Ya da daha yükseğe zıplamaktan başka kurtuluş çaresi olmayan şişedeki pire… Süleyman Aleyhisselam’ın insafına kaldığı için bir
145 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.