“Toplumunuzdaki her şey erkekler tarafından yapılıyor sanki. Endüstri, sanat, yönetim, hükümet, kararlar. Bütün yaşamınız boyunca da babanızın ve kocanızın adını taşıyorsunuz. Erkekler okula gidiyorlar, siz gitmiyorsunuz; hepsi öğretmen, yargıç, polis, hükümet üyesi oluyorlar, değil mi? Neden her şeyi denetlemelerine izin veriyorsunuz? Neden istediğinizi yapmıyorsunuz?"
"Yoo, yapıyoruz. Kadınlar tam istedikleri şeyleri yapıyorlar. Üstelik ellerini kirletmek, pirinç başlıklar giymek ya da Yönetim Merkezi'nde bağırıp çağırmak zorunda değiller bunu yapmak için."
"Ama yaptığınız nedir?"
"Ne olacak, erkekleri yönetmek tabii! Hem de biliyorsun ki onlara bunu söylemekte hiçbir sakınca yok, çünkü hiçbir zaman buna inanmıyorlar. 'Hay allah, bak şu komik küçük kadına!' diyorlar, başınızı okşuyorlar ve son derece mutlu, madalyalarını şıkırdatarak yürüyüp gidiyorlar."