Öncelikle belirtmekte fayda var ki, eserde gazete ve dergilerdeki oruç yazıları derlenip bir araya getirilmiş. Kitap yazarın çoğunlukla ramazanlarda yazması sebebiyle ilgimi çekti. Çünkü ramazan ruhunu tam anlamıyla yansıttığını düşünüyorum. "Ruhun da gözleri, kalbi, kafası varmış. Ve bunlar vücuttakilerden daha hassasmış". O halde eserin ruhla yazıldığını söyleyebilirim. Kitap orucu sevdirmekle kalmıyor, ramazana olan bakış açımızı da değiştiriyor. Orucu ruhun şöleni olarak görüp, ruhların şölenine yeni bir soluk getiriyor adeta. Bir mahşer, bir kabir; Ruhların kabri olduğunu söylüyor.Ayrıca "Ramazan aynasında hayat" gibi sırf bu kitap için yayımlanmış yazılar içeriyor. Özellikle, Karakoç'un Eski ramazanlara değindiği kısımlar okumaya değer :)