Evine doğru gidiyordu. İçinde garip bir şey vardı. Bu belki de sevilmediğini bilmekten doğan bir elem, belki de sevildiğini bilmekten doğan bir hainlikti.
Babam beni, elbette, kırk kızlarla birlikte yakaladı ve astı. Bir urgan boğazımı sıktı, gözlerim yuvalarından çıktı ve ayakuçlarımı gördüm, görebildiysem.