Başarılar, bütün bir hayatın niteliksel bağlamı içinde anlam kazanır; hayatın dağcılık ideolojisindeki gibi, erişilen izole doruklar olarak değil.
Sayfa 116 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
AŞK DA VAHŞİDİR...
Aşk da vahşidir, bunu öğrendik Ben ve çocuklarım Ve dostumuz Knut Hamsun; Aşk da vahşidir yalnızlık gibi. Ve kırkından sonra da tehlikeli, En az dağcılık kadar... Bileğinin üstünde onu Bir keman yayı gibi Gezdirebileceğini Pek ala düşünebilir insan; Oysa daha ilk dokunuşta Kırık pencere camı gibi Damarlarınızı keser. Ya da yabani tay gibi, Evet, evet, Sırtından fırlatıp atar sizi, Fırlatıp atar Ve kurda kuşa faş eder Hikayenizi. Eylül 2002
Sayfa 77 - Timaş Yay. 1. Baskı, Şubat 2010Kitabı okuyor
Reklam
AŞK DA VAHŞİDİR ... Aşk da vahşidir, bunu öğrendik Ben ve çocuklarım Ve dostumuz Knut Hamsun; Aşk da vahşidir yalnızlık gibi. Ve kırkından sonra da tehlikeli, En az dağcılık kadar ... Bileğinin üstünde onu Bir keman yayı gibi Gezdirebileceğini Pek ala düşünebilir insan; Oysa daha ilk dokunuşta Kınk pencere camı gibi Damarlarınızı keser. Ya da yabani tay gibi, Evet, evet, Sırtından fırlatıp atar sizi, Fırlatıp atar Ve kurda kuşa faş eder Hikayenizi. Eyliil 2002
Melankoli -o tembel usulü dağcılık- sayesinde, yatağımızdan bütün zirvelere tırmanırız ve bütün uçurumların üzerinde rüya görürüz.
Öğrencilerime sınıf kitaplığı için valilik tarafından gönderilen kitaplar arasında yer alıyordu bu kitap. Bir öğrencimin iştahlı bir şekilde “O kitap çok güzeell!” demesi üzerine merakımdan okumaya başladığım Dağ Sustu Dağ Konuştu; tam 7-8. sınıf seviyesinde akıcı, eğlenceli, yer yer hüzünlü ve üniversite aşkı içeren bir kitap. Macera? Macera tabii ki var, sonuçta gençlerimiz dağcılık kulübünde ve amaçları Kaçkar Dağı’nın zirvesine tırmanmak. Tüm olaylar da bu yolculukta meydana geliyor zaten. Leyla Güzelimiz kendi iç hesaplaşmaları, tüm yaşanmışlıkları ile kendini bize teslim ediyor. Olanları onun gözünden okuyoruz. Yazar, diyalogları farklı bir tarzda vermiş bize. Konuşma çizgisi, tırnak işareti tamamen yok diyemesem de yok. Virgüllerle ayrılan diyaloglar yer alıyor çoğu zaman ama ilginç bir şekilde kimin hangi cümleyi kurduğunu da anlayabiliyorsunuz okurken. Bu şekildeki diyalog sunuş biçimi bence okumayı da hızlandırıyor. Günlük hayatla bağdaşabildiğinden belki de kim bilir. Dağcılık kulübündeki gençlerimiz Ulu Kaçkar’ın zirvesine ulaşabildi mi? Tırmanış yolunda hangi maceralar yaşandı? Leyla Güzeli inadından vazgeçip Teo ile ilgili hislerini ona söyledi mi, yoksa bir Leyla Mecnun vakası daha mı yaşandı? Okuyalım, öğrenelim, ortak olalım. İyi okumalar :)
Günışığı KitaplarıKitabı okudu
Rincewind’in öğretmenlerinin çoğu, onun sihirbazlığa doğal bir yeteneği olduğunu söylerdi. Ama tıpkı bir balığın doğal bir dağcılık yeteneğine sahip olması gibi…
Reklam
Bir GEZGİN gibi GEZECEGİM, Bir DAĞCI gibi TIRMANACAĞIM, Bir AŞIK gibi SEVECEĞİM, Bir SAVAŞÇI gibi DÖVÜŞECEĞİM, ve Bir ŞAİR gibi YAZACAĞIM... Kısacası bu kadarı yeter diyene dek bir ABDAL gibi yaşayacağım ve doğayı, kendimi doludizgin, özgürce, soluk soluğa yaşamaya devam edeceğim
Sayfa 139Kitabı okudu
8000 metredeyim. Beni buraya getiren yolları, tutkularımı, özlemlerimi, korkularımı, hayal kırıklıklarımı, umutlarımı, beklentilerimi düşünüyorum. Bir kez daha teşekkürler Allah'ım.
Sayfa 124Kitabı okudu
Keşke yok olsa Çin...
Çin, 1951'te ülkeyi istilâ ettikten sonra Tibet'te çok acımasız bir politika izliyor.20-25 yıl boyunda, pek çok din adamı içinde olmak üzere, bir milyondan fazla insan ve 6000'den fazla manastır yok ediliyor.
D.A.Ç
insan olmanın her zaman için kendinden başka bir şeye, ya da bir insana-gerçekleştirilecek bir anlama, karşılaşılacak bir insana, hizmet edilecek bir davaya, ya da sevilecek bir insana- yönelmek olduğu yolundaki antik ant- ropolojik gerçeğini anlıyorum İnsan, sadece varoluşundaki bu kendini aşmayı gerçekleştirdiği zaman gerçekten insan, ya da
Reklam
Peki nedenle sebep arasındaki fark nedir? Soğan doğradığınız zaman gözleriniz yaşarır: Gözyaşlarınızın bir nedeni vardır. Ama ağlamak için bir sebebiniz yoktur. Ama sevilen birisi ölürse, ağlamak için sebebiniz olur. Dağcılık yapıyorsanız ve 3000 metreye ulaşmışsanız, bir baskı ve kaygı duygusuyla başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Bu ya bir nedenden, ya da bir sebepten kaynaklanabilir. Oksijen yetersizliği neden olabilir. Ama donanımınızın veya eğitiminizin yeterli olmadığını biliyorsanız, kaygınızın bir sebebi vardır.
Sayfa 52
152 syf.
·
Puan vermedi
Ali Göçer'in kaleminden çıkan "Zirve Duygusu", okurlarını nefes kesici bir maceraya sürüklüyor. Sayfalar arasında yükselirken, zirveye ulaşmanın heyecanını ve coşkusunu iliklerinizde hissedeceksiniz. Kitap, dağcılık tutkusunu ve doğanın güzelliğini etkileyici bir şekilde anlatıyor. Hikayenin kahramanı, zirveye ulaşmak için zorlu bir mücadeleye girişiyor. Bu mücadele sırasında cesaretini, kararlılığını ve dayanıklılığını sınamak zorunda kalıyor. Zirveye ulaşmak sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir kendini keşfetme yolculuğu. Kahramanımız bu yolculuk boyunca kendi sınırlarını zorluyor ve potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu keşfediyor. "Zirve Duygusu", sizi doğanın kucağına alıp, nefes kesici manzaralar eşliğinde unutulmaz bir maceraya çıkaracak. Dağcılık tutkunları ve doğaseverler için mükemmel bir kitap. Kitabı okurken: Zirveye ulaşmanın heyecanını ve coşkusunu yaşayacaksınız. Doğanın güzelliğini ve mucizelerini keşfedeceksiniz. Kendinizi bir kendini keşfetme yolculuğunda bulacaksınız. Cesaret, kararlılık ve dayanıklılığın önemini anlayacaksınız. Eğer: Dağcılık tutkunuysanız Doğayı seviyorsanız Kendinizi geliştirmek istiyorsanız Heyecan verici bir kitap okumak istiyorsanız "Zirve Duygusu" tam size göre bir kitap!
Zirve Duygusu
Zirve DuygusuAli Göçer · Hece Yayınları · 20201 okunma
Çıplak doğada gerçekleştirilen dağcılık, denizcilik gibi sporları yapanların farkındalıkları üst seviyededir.
368 sayfa 33
Osmanlı'da ilk dağcılık eğitimi Birinci Dünya Savaşı yıllarında verildi.
Resim