Herkesin ölümü yücelttiği bu siyasi iklimde, Kürt, Türk annelerin acısını anlamak, o acıdan hareketle bir vicdan yaratmak ve akan kana dur demek sandığımızdan çok daha zormuş meğer. Kimsenin gerçekleri söylemeye cesaret edemediği, cesareti olanların da birbirlerine konuştuğu bu ortamda, haklı sözler bile anlamını kaybediyor.
KİTAP LİSTESİ AD YAYINLARI Feministlere Masallar - Maeve Binchy
Reklam
Meydanlara çıkıp mücadeleye devam gazı veren hiç kimsenin kendi çocuğunu cephede öne sürmediğini hatırlatmaya gerek var mı ?
Meydanlara çıkıp "mücadeleye devam" gazı veren hiç kimsenin,çocuğunu cephede öne sürmediğini hatırlatmaya gerek var mı?
Sayfa 148 - Timaş
Barış kelimesini sevmiyorum savaşsızlık demeyi tercih ederim çünkü savaşın olduğu yerde barışa ihtiyaç duyulur savaş yoksa barışada ihtiyaç kalmaz
Reklam
İnsanlar korkutulmuş. Herkesin beynine bir karakol döşenmiş.
'Öyle bir hale gelmiş ki artık hayatı tanımlayamıyoruz. Ben de her insan gibi kendi dilimde şarkı söylemek istiyorum. Kendi dilimde halay çekmek istiyorum. İnsan olarak bu benim hakkım.'
Sayfa 65 - TimaşKitabı okudu
Ezilenlerin sorunları elbette ortak; ama kimlik problemi, sorusu olan bir adamı dağa çıkarır.
Meydanlara çıkıp "Mücadeleye devam " gazı veren hiç kimsenin kendi çocuğunu cephede öne sürmediğini hatırlatmaya gerek var mı?
Reklam
"İlkokulda Zonguldaklı bir hocamız vardı. 'Evde Türkçe konuşursanız size kalem veririm' diyordu. Benim annem Türkçe bilmez ki, hâlâ bilmiyor. Evde Kürtçe konuştuğumuz için öğretmen o kadar döverdi ki bizi, kız kardeşim bu sebeple ilkokul üçte okulu bıraktı."
Sayfa 98 - TimaşKitabı okudu
‘....kardeşlik eski bir masalın bilgisinde kaldı. Kardeşlik acımaydı....’
Barış kelimesini sevmiyorum. Savaşsızlık demeyi tercih ederim. Çünkü savaşın olduğu yerde barışa ihtiyaç olur. Savaş yoksa barışa da ihtiyaç kalmaz.
Resim