Kesinlikle çoook beğendim ama Luke ve Adrianna'nın +18 sahnesi fazlaydı, onun dışında kesinlikle önerdiğim bi kitaptı.
Konusunu anlatmayla çok uğraşmayacağım. Genel olarak baktığımızda
Freida McFadden'ın yazım dili neredeyse bütün kitaplarında aynı ve sanki bir şablon üzerinden kitaplarını yazıyormuş gibi geliyor bana. Yani, çok büyük bir beklentiyle okumadıkça ve kafa dağıtmak için okuduğunuzda çok güzel oluyor
Yazarın bu kitabının kesinlikle diğerlerine göre çok daha iyiydi ve
Hizmetçi serisinden daha iyi yazılmıştı. Dediğim gibi Luke ve Adrianna'nın sahneleri daha az olsaydı daha güzel olurdu ama bundan puan kırılmaz Puanım 10 üzerinden 10
Dikkat dağıtmak harekete geçmek gerektiğinde iyi bir hayatta kalma taktiği değil. (...) Beyniniz "Bir şey yap" derken, dikkat dağıtmak size yapacak bir şey verir. Kötü duyguları ateşlemekten korur ve hayatınızı kurtardınız hissiyle sizi ödüllendirir.
Robert Galbraith’in “Cormoran Strike” serisi arka arkaya okumanızı gerektirmeyecek bir seri. Çünkü ana karakterler Cormoran Strike, asistanı Robin ve birkaç yan karakter aynı olsa da kitaplardaki konular birbirinden tamamen farklı. Yazar satır aralarında önceki kitapla ilgili hatırlatmalar da yaptığı için aradan uzun bir zaman da geçmiş olsa önceki kitabı bir şekilde hatırlıyorsun zaten.
Bu kitapta kitap içinde kitap var adeta. “Bombyx Mori” yani “İpekböceği” isimli bir kitabın yazarının ölümünü araştırıyor dedektifimiz Cormoran ve asistanı Robin. Katili bulmak için onlarla beraber romanın içinde başka bir roman okuyoruz biz de. Olaylar zamanla çok karışıyor. Ama ben bu seride olaylardan ya da katilin kim olduğundan ziyade Cormoran ile Robin arasındaki ilişkiyi okumaktan daha çok zevk alıyorum.
Bu seriyi ben yüksek yoğunluklu eserlerin mesela bir Türk ya da dünya klasiğinin arkasından kafa dağıtmak için, fazla beklentiye girmeden okuyorum. En azından şimdiye kadar böyleydi. O yüzden kitaba puanım 7.
Suriye’deki savaşın gölgesinde büyüyen Ahmad, sekiz yaşında bir çocuktu. Ailesiyle birlikte Türkiye’ye sığındıklarında, yanlarında sadece birkaç eşya ve umut kırıntıları vardı. İstanbul’un kenar
“Kasırgalar her zaman ortalığı dağıtmak için gelmez, bazen de kötülükleri temizlemek ve ortalığı yeniden iyicil bir sükûnete kavuşturmak için gelirdi. “