Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.29
Bazen arada kısa öyküler okumak hoş oluyor. Bu kitapta öyle kafa dağıtmak için okumuştum ve çokta beğendim. Beni en çok etkileyen bölümü :
"İnsana Çok Toprak Gerekir mi?" Bu öyküde iki kız kardeş ve eşleri var. Şehirde yaşayan abla, köydeki küçük kardeşini ziyarete geliyor ve kardeşler çay içip sohbete dalıyorlar. Ablası nasıl rahat yaşadığını gezdiğini küçük kardeşine anlatıyor onu gücendiriyordu. Küçük kardeşte yaşadığı hayatını sevdiğini değişmediğini kocasında çok çalıştığını belirtti. Ablası ise kardeşine kocasının çalışmaktan helak olduğunu söyledi. Sobanın üzerine uzanmış kardeşin kocası Pahom, sohbeti dinliyordu. Ve sonra aklından tek derdinin toprağının az olduğunu, istediği kadar toprağı olsa hiç kimseden hatta şeytandan bile kormayacağını içinden geçirdi. Bunu duyan şeytan da :
"Sana istediğin kadar toprak vereyim de bak neler oluyor. Seni toprakla ayartacağım." dedi.
...
Öykünün devamında ise Pahom uzak bir yerde bolca toprak bulur ve satın almak ister toprak sahipleri ise akşama kadar ne kadar toprak sürer ise o kadarını alacağını belirtti bunu duyan Pahom çok sevindi.
Ertesi gün erkenden kalkıp toprağı sürmeye başladı. Akşama kadar durmadan devam etti. Vaktin azalmasına yakın Pahom kan ter içinde toprağını sürmeye devam ediyordu. Bütün toprakları da tam zamanında sürmüştü. Toprak sahipleri Pahomu terik etti.
-Aferin! Bir sürü toprağın oldu!
Hemen Paho'un yanına koştular,Fakat Pahom'un ağzından kan sızıyordu.
Pahom'a acımışlardı. Pahom'un uşağı küreği aldı, tam Pahom'a göre bir mezar kazdı:
Üç arşınlık toprak parçası yetti Pahom'a.
Bu kitabı herkesin elinde görünce merak edip aldım. Kurgusu çok basit, olaylar sürekli tekrar ediyor. Sıkılmıştım okurken. Bu kitabı neden bu kadar abarttılar bilmiyorum. Kafa dağıtmak için okunabilir.
Bu seri benim sevdiğim bir seri
Kafa dağıtmak amaçlı okuduğum bir seriydi ki işe taradı romcom bir tarzda yazılmış basit ama akıcı bir dili vardı
Okurken eğledim gerçekten de seri de bir sürü kitap var ama kitaplar birbirinin devamı değil evet birbirlerine bağlılar ama bağımsız da okunabilir sadece miras kitabi hariç
Miras son kitap sanırım ve tüm
Eveeeettt.
Monte Cristo gibi uzun soluklu bir klasik okurken kafamı dağıtmak için araya sıkıştırdığım bir tiyatro eseriyle geldim bugün.
Hadi hemen kitabımıza geçelim.
Rus General Prozov’un üç kızı Olga, Maşa ve İrina’nın Moskova’da büyümüşlerdir. 11 yıldır ise küçük bir taşra kasabasında yaşamakta, tekrar Moskova’ya taşınmanın umuduyla hayatlarına devam etmektedirler.
Kitap babaları Prozov’un ölümünden bir yıl sonrasından başlar ve 4 perdeden oluşur.
Kitabın genelinde çok çalışmaya, sürekli çalışmaya vurgu yapılıyor. Tiyatro türünde ve kısa bir eser olması nedeniyle ben çok fazla tat alamadım. Sizlere keyifli okumalar.
Kitapla kalın
Bize ciddi, önemli, hem de çok önemli görünen şeyler, gün gelecek unutulacak ya da önemsiz görünecek.
Yaşam güzel diyorsunuz. Ya sadece görünüşteyse bu?
Burada herkesi tanırsın, herkes seni tanır. Ama yine de yabancısın… Yabancı… Ve yapayalnız…
Bizler için mutluluk diye bir şey yoktur, onu sadece arzu ederiz.
Küçük bile olsa kaba bir davranış, düşüncesizce söylenmiş bir söz üzüyor, sarsıyor beni.
Kendime atkı örmemi sağlayan kitap
Kafa dağıtmak ve hayatın karmaşasından uzaklaşmak için arada bu tarz kitapların okunması gerektiğini düşünüyorum. Sonu her zaman çok bariz şekilde mutlu sonla bitse de abartmamak şartıyla arada okunabilir
İlk kitap çok daha iyiydi. Bu kitapta gereksiz bir uzama vardı. Konu heyecanlıydı fakat yazar konuyu işlemek için duyguları kaçırmış böyle olunca da romantizmin bir anlamı kalmıyor.
Phineas on yıl önce ailesinin başına açtığı dertten sonra orduya girer ve bir daha evine geri dönmez. Fakat kız kardeşinin yazdığı bir mektup onu geri dönmeye ikna eder. Ailenin başındaki kara bulutları dağıtmak ve çocukluk aşkı Alyse'i elde etmek için planlar yaparken bir dizi tehlike peşini bırakmaz.
Phin onun bu sözlerle kimi kastettiğini gayet iyi anlamıştı. Alyse'in elini tuttu ve kalbinin üzerine koydu. "Yüreğimi hissediyor musun? Bu kadar hızlı çarpmasının tek sebebi sensin."
“Phin.”
Bana hediye gelen bir kitaptı. Ne zamandır ertelemiştim yeni okuma fırsatı buldum. Kafa dağıtmak için okunabilecek kitaplardan. Ben tarih kitaplarını okurken arada dinlenmek için okudum. Tavsiye ederim.
***Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı? Aramızda kaldı; içimizde değil...
Yanlış aşkta doğru aranmaz. Ama yine de oku istiyorum. Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler.
"Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin" diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim. Birincisi seni ilk gördüğüm, ikincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, ikincisinde gözyaşlarımdan... O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim.
Aşkına inandığımdan.
Kör değildim, sadece güvenmiştim!
Not: Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün. Hadi topla seni benden. Kalbim seni uğurluyor. Al bu yara sende kalsın. Artık beni acıtmıyor.
Edebi herhangi bir değeri var mı orası tartışılır. Yine de kafa dağıtmak için ideal bir kitap zaten yazarın okuduğum tüm kitapları da öyleydi. Okurken eğlendim mi? Evet. Reading slumptan kurtardı mı ?Evet. Eğer çerezlik kafanızı yormayacak bir kitap arayışındaysanız TEBRİKLER. Ayrıca yazarın mizahi yönüne bayılıyorum okurken saçma sapan kahkaha attığım yerler olmadı değil. Kadının kitapları saçma bir şekilde bağımlılık yapıyorr.
