Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Her zamanki klasik şikâyet: Erkekler kadınları fazla duy­gusal olmakla suçlar, kadınlar da erkekleri yeterince duygu­sal olmamakla suçlar. Bu suçlamaları yapanların her biri karşı tarafın yalnızca daha farklı davranmaya karar verebileceğini düşü­nür; tabii eğer gerçekten isterse. Bilmedikleri şey ise duygu­larla ilgili işlemleri yapan beyin devrelerinin erkeklerde ve kadınlarda farklı olduğudur. The usual classic complaint: Men accuse women of being too emotional, and women accuse men of not being emotional enough. Each of those making these accusations thinks that the other party could simply decide to act differently; Of course, if he really wants to. What they don't know is that the brain circuits that process emotions are different in men and women.
Sayfa 121 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bunlar herkesten beklenenler zaten)
“Eşiyle severek evlenen birçok kişinin, eşini yanlış tanımış olmaktan şikayet ettiği düşünülürse, evlenmeyi düşünenlerin; bazı kriterlerin, eş adayında var olup olmadığını bir daha gözden geçirmeleri gerekiyor. Evlenmek isteyenler, evlenmeyi düşündükleri eş adayında bazı temel özelliklere dikkat ederek, onun karakterini anlayabilirler. İdeal eş adayında bulunması gereken bu özellikler şöyle sıralanabilir: • İdeal eş adayı, öfkelenmeden konuşabilmelidir. • Kıskanılacak konularda eşine güvenmeli, kendi bildikleri kadar, eşinin söylediklerine de değer vermelidir. • Ailesine değer vermeli, ama her yapacağını onlara danışmamalıdır. • Tartışmalarda sesini yükseltmemeli ve kırıcı olmamalı, şu kadın işi, şu erkek işi demeden sorumluluk almalıdır. • Arkadaşları arasında sevilen ve aranan bir insan olmalı, kendine ve etrafına karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve bana neci davranmamalıdır. • Sadece kendine ait uğraşları olmamalı, boş zamanlarında oflayıppuflamamalı, kendine özen göstermeli ve aynı özeni çevresindekilerden de beklemelidir. • Kendisini çok fazla ciddiye almamalı, hatta zaman zaman dalga geçebilmelidir.”
Bir zamanlar ben de başka türlü düşünüyordum; her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat artık dünyada bir tek şeye inanıyorum: O da tecrübe. Sana söylediğim şeyleri otuz seneye yaklaşan bir hayat bana öğretti. Sen de yavaş yavaş yola gelirsin. Benim şurada üç günlük ömrüm kaldı; aklında bulunsun diye bunları söylüyorum. Hayattan fazla şeyler
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ne kadar da az şükür ediyoruz aslında…
"Şikâyet ettiğiniz sıradan hayatınız, belki bir başkasının hayalidir."sözü, ilk duyduğumda beni çok etkilemişti. Öyle ya; aslında çoğumuz, başka milyonlarca insanın sahip olmak için canını tehlikeye atmaktan çekinmeyeceği nice imkânlarla donatılmışız. Şu anda elinizde tuttuğunuz satırları okuyabilmekle dünyada çok küçük bir şanslı yüzdenin içine giriyorsunuz: Temel düzeyde de olsa eğitim alabilmiş, okuma yazma öğrenmiş, temiz içme suyu ve temel gıdalara ulaşabilmiş, kitap okuyacak kadar zaman bulabilmiş, hayatta kalma endişesini aşıp daha fazla bir şeyler öğrenme arayışına girebilmiş, genel olarak (veya kısmen de olsa) sağlıklı biçimde hayatta kalabilmiş o şanslı yüzde birkaçlık dilimdeki insanlardan birisiniz. Fakat huyumuz kurusun, çoğu zaman bu paha biçilmez hediyeyi fark edemeyecek kadar meşgul yahut şikâyetçiyiz.
Otel Anısı 2
"Merkezi sistemden bir şey var herhalde” dedi Hikmet Abi,"doğrudur” dedim, “merkezi sistem ise oradan olabilir”. "Ona bakan çocuk sabah gelecek yalnız" dedi, "sorun yok, ben de yatarım zaten şimdi, normalde televizyon izleyerek uyumaya alışığım, ama yol yorgunuyum, yatınca hemen uyurum zaten büyük ihtimalle” dedim. Çok fazla bilgi verdim orada. Gönlümü teklifsizce açtım. Hikmet Abi yeni aldığı bilgileri beynine kodladı, "tamam o zaman" dedi.Hikmet Abi'yle çocuk gittikten sonra yatakta oturdum, ayaklarımı birbirlerine sürte sürte çorapları çıkardım. Çıplak ayaklarım"neden odayı değiştirelim demedin? Onu deseydin ya?” diye sorarcasına çıktılar çorabın içinden. En ufak bir uykum yok. Gittim biraz camdan dışarıya baktım. Dışarıda elektrik direği var. Geri geldim, tekrar yatağa oturdum. Çekmeceler? Çekmecelerin birinden bir kurşun kalemle iki küçük yaprak kağıt çıktı. Boyutu üzerine "Adnan Hoca - sigorta hastanesi - eniştem Rıza Bey'in selamı var de" yazılacak kadar. Biraz daha ayrıntılı bir şeyler yazmak istesen arka sayfaya geçersin. Önlü arkalı dört not defteri kağıdına ne yazılır? Oturdum başına düşünmeye başladım. Otel yönetimine dünyanın en küçük ve en üzücü şikayet mektubunu yazabilirdim. Sevgili otel yönetimi, televizyon çalışmıyor, Hikmet Beyle çocuk geldiler baktılar teşekkür ederim, ama olmadı, odayı değiştirelim demek de benim aklıma gelmedi. Kağıtlarınız çok küçük ve sayı olarak çok az. Teşekkür ederim, Erman Çağlar.”
Reklam
873 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.