Gebermek ve ağlamak
Gebermek ve ağlamak Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip
Bazen bazı konularda bencilleştiğimi düşünüyorum. Doğrudan benimle alakalı değil ama beni de ilgilendiren noktada problemlelere karşı kayıtsız kalıyorum. Önceden böyle yapamazdım ama şimdi bunu yapmak zorundayım. Önümde odaklanmam gereken sınavlarım var ve ben kendi geleceğimi inşa etmek için bir yola çıktım. Bu süreçte yolu ve yöntemi çok güzel bir şekilde öğreten, bana inanan insanlar vardı elbette ama sonunda hep yalnız hissettim kendimi. Bir kez daha anlıyorum ki herkes, her şey gelip geçer ama sen bu noktada bunlara takılı kalırsan yol alamazsın. Üzülmeye dahi zamanım yok. Kitap okumaya aşık biri olarak kitap okumaya ara verdim ve bu süreçte kitap dahi okumuyorum. Kendimden ödün verdiğim noktada tabii ki artık hiçbir durumun beni olumsuz etkilemesine izin vermeyecem. Hedeflerimiz, ideallerimiz doğrultusunda hayatımızı güzelleştirmek için adım atalım. Sonucu çok güzel olacak, buna inanalım. 🌸
Reklam
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Savaş... Açlık... Savaşın getirdiği bir açlık.. Bir hikaye... Hüzün veren, acı veren bir hikaye... Gerçek bir hikaye... Gerçek bir hikayenin en hüzünlü satırlarını okuyacağımı biliyordum bu kitaba başlamadan önce. Çünkü daha önceden okuduğum
Boyalı Kuş
Boyalı Kuş
, kitabından biliyordum başıma gelecekleri. Bir hikaye düşünün, savaşın ortasında bir aile. Askere giden baba, oğul. Geride kalanlar... Her şeyi geride kalanlar için daha zordur. Geride kalanlar, kendilerini bitmez tükenmez bir savaşın ortasında bulurlar. Yaşama savaşı. Bu savaş ortasında mücadele etmek, açlıkla savaşmak o kadar da kolay değildir. Hem de hiç kolay değildir. Savaş ve Açlar kitabını elime alıp ilk okumaya başladığım zaman, elimde gerçek bir yaşam öyküsünü tuttuğumu biliyordum. O yüzden bu kitabı okurken çok farklı hissettim. Gerçek yaşanmışlığa, gerçek Anadolu gerçeğiyle yüz yüze olduğumu satırları okurken anladım. Bir parça ekmeğin değerini, insan olmanın zaman ve mekana göre değişebileceğini anladım bu kitapla beraber. Okunması gereken çok değerli bir kitap. Okuyup üstüne saatlerce düşünebileceğimiz, insanlığımızı sorgulayacağımız bir kitap...
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 20171,280 okunma
❝ İlim Talibinin özellikleri..
İlim tahsil etmeye kabiliyetli, ilim yolunda ilerleyeceği ümit edilen ilim talibinin vakti değerlendirip kazanması için, sahip olması gereken hasletleri alimler önceden zikretmişlerdir. Bu hasletler şunlardır: Hızlı yazmak , hızlı okumak ve hızlı yürümek . Hızlı yürümesinin hikmeti şudur: Az bir zamanda pek çok hocayı dolaşabilir.
Sayfa 91 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Erkekler Kendisine Aşık Diye Annesi Tarafından 25 Yıl Boyunca Bir Odaya Hapsedilen Blanche Monnier’in Akılalmaz Hikayesi! 25 yıl boyunca ne güneş ışığı gördü ne de ailesi dışında tek bir kişiyle konuşabildi... Kendisi Fransız ve 1 Mart 1849 yılında Fransa’nın Poitiers şehrinde dünyaya geldi. O zamanlar çok iyi bir aileye sahip olduğu
Önsöz
Elinizdeki kitap toplumsal Bilinçdışının süregiden mutasyonunu araştırıyor. Şu an bulunduğumuz noktadan, yani virüs salgını ve kapitalizmin felaketler doğuran çöküşünün damgasını vurduğu tarihsel eşikten gözlem yapıyorum. Bu eşikten bakınca, ufukta kaosu, tükenmişliği ve yokoluş eğilimini görebiliyoruz. Bu mutasyonun mükemmel bir özetini sunan
Sayfa 9 - Otonom Yayıncılık -1. Basım Şubat 2022, İstanbul - Kitabın Özgün Adı : The Third Unconscious - The Psycho-sphere in the Viral Age
Reklam
Çok defa kötülüklerle karşılaşırsın. Unutmaman gereken şey karşılaştığın her olayın aslında daha önceden de gerçekleştiğidir. Hep aynı şey, hangi zamanın tarihinden söz etsek aynı şeylerle karşılaşırız. Yeni olan hiçbir şey yok. Her şey kendini tekrarlıyor ve şimdiki zaman çabucak geçiveriyor.
Marcus Aurelius
Marcus Aurelius
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
162 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
51 günde okudu
Eser, daha önce hiçbir hikaye kitabında görmediğim bir zaman mefhumu kullanılarak yazıldığından öyküleri okurken bazı anlar hangi zamanın içerisindeyiz diye anlamaya çalışmaktan kitaptan almam gereken edebi zevkten yoksun kaldığım olmuştu. Ama ne zaman yazarın zamansızlığı dert etmediğini anlayarak okudum işte o zaman hikayelerin hepsinden büyük bir keyif aldım. O an hikayeler bir şiir gibi geldi, gözüme. Hikaye türünde değişiklik arayan herkese önerilir, Murathan Mungan'ın bu değerli eseri.. ( Ayrıca bu kitabın bendeki yeri ayrı olacak. Çünkü önceden sevdiğim bir insanın beğendiği hikayeyi içerisinde barındırıyordu. Onu daha iyi anlayabilmek için tekrar tekrar okuduğum o hikayeyi. Kitap bitti. O da bitti.)
Kırk Oda
Kırk OdaMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20071,352 okunma
18. yüzyılda, sultanın Balkan eyaletlerindeki Hıristiyan entelektüeller, niçin onun “memalik-i mahrusa"sında yaşamaya devam etmeleri gerektiğini sorgulamaya başladılar. Sultanlık yerine, antik krallıkları diriltme veya buna alternatif olarak erken 19. yüzyılda Batı Avrupa'dan Balkanlar'a yavaşça süzülen "ulus- devlet" cumhuriyeti kavramı üzerinde düşündüler. Bu sorgulama Arap çağdaşları arasında hiç olmadı, en azından Muhammed Abdü'l-Vahhab bunu talep edene kadar. Arap tebaanın sultanın rejimine sorgusuz sualsiz sadakati bölge üzerinde gerçek siyasi gücün zayıfladığı bir yüzyıl boyunca sultana Arap topraklarını emniyete alma konusunda yardımcı oldu. Arap topraklarındaki Osmanlı idaresi geçmişle radikal bir kopuşa neden olmadı. Hâlâ bir sultan vardı, mahkemeler şeriatı uyguladı ve askeriye tüm seküler otoriteyi kullanmaya devam etti. Ancak Osmanlı çağını önceki yönetimden ayıran iki eğilim vardı. İdeolojik olarak, Osmanlılar Arapça konuşan Sünni elitleri önceden hiç olmadığı ölçüde etkilediler. Sultanlık artık daha adil bir rejimin yokluğunda katlanılması gereken bir kurum değildi. Sultanlık adil bir düzenin kendisiydi. Osmanlı rejiminin Sünni entelijensiyanın imgeleminde meşru olduğu döneme denk düşecek şekilde yerel Arapça konuşanlar Şam ve Musul gibi şehirlerin zemi-ninde Memlûk döneminde görülmemiş derecede gerçek bir siyasi güce sahiptiler.
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Kronikleri kullanırken uyulması gereken kuralların büyük bir kısmı diğer kaynak gruplarına da uygulanabilir. Bu nedenden dolayı kısaca özetlemekte fayda var: İlk incelenmesi gereken belgenin niteliğidir. Kaynakta konuşan kimdir? Neden bu belgeyi yazmıştır? Belgeyi yazıya geçiren ile belgede anlatılan olay aynı kişiye mi aittir? İlk yazıldığı gibi mi saklanmıştır yoksa daha sonra üzerinde düzenleme yapılmış mıdır? Daha önceden başka araştırmacılar tarafından kullanılmış mıdır? Belgenin genel nitelikleri (yazı tipi, kağıt vs) dönemine uygun mudur? Yazan kişinin belgede anlatılanları tam olarak bilmesi mümkün müdür? Anlatılanlar daha önceden bilinenlerle uyumlu mudur? Yazarın kaleme aldıklarının tarafsızlığını etkileyecek bir kimliği var mıdır? Yazarın atladığını ya da görmezden geldiğini düşündüğünüz başlıklar var mıdır?
Sayfa 179 - onuncu bölüm: bir tarih metni nasıl inşa edilir "dimitri'nin kızlarını kim hamile bıraktı"
Önceden şunu önemle belirteyim ki, mahkemede olanları değil tam bir bütünlükle anlatmaya, gerekli bir düzen içinde aktarmaya bile gücümün yeteceğini sanmıyorum. Kanımca her şeyi baştan sona hatırlayıp gereken şekilde açıklayacak olursak bir kitaba, hem kocaman bir kitaba ihtiyaç olacaktır. Bu nedenle sadece beni özellikle etkileyen, aklımda ayrı yer tutanları anlatacağım için okuyuculardan özür dilerim. Belki de ikinci derecede olayları önemli gibi görmüş, göze çarpanlarını atlamışımdır. Hoş, özür dilememek belki de daha iyi… Ben elimden geleni yaparım, okuyucularımız da bunu anlarlar.
384 syf.
·
Puan vermedi
MÜKEMMELİYETÇİLER İÇİN
Sizce mükemmeliyetçilik bir sorun mudur? Olumlu veya olumsuz yanları nelerdir? Mükemmeliyetçiliğin kesinlikle kötü bir şey olduğunu söyleyen genel kanıya ne kadar katılıyorsunuz? Yazarımız kitabında bu kanıya şiddetle karşı çıkmakta ve bize çok farklı bakış açıları sunuyor. Kendi cümleleriyle; "Mükemmeliyetçilik bir mücadele olmak zorunda
Mükemmeliyetçinin Kontrolü Kaybetme Rehberi
Mükemmeliyetçinin Kontrolü Kaybetme RehberiKatherine Morgan Schafler · Sola Unitas · 20237 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.