Baba, namıdiğer The Godfather, kült olmasından ve adına 3 filmlik bir seri uyarlanmasından dolayı okumaya asla cesaret edemediğim bir eserdi. Uzun ve ikna edici bir tavsiye yolculuğunun ardından kitabın sayfalarını ilk çevirdiğim an ne kadar geç kaldığımı anlayarak kendime kızdım. Kitabı okurken "bu kitapla neden bu kadar geç tanıştım, neden bu kadar bekledim, acaba daha önceden okusaydım hayatımda neler değişirdi?" temalı sorular beynimi işgal etti. Fakat her şeyin bir nedeni vardır, bu kitabı hayatımın bu evresinde okumamın da elbette ki bir nedeni vardır.
Beni İtalyan mafyasının kirli işlerine şahit eden bu kitap aynı zamanda beni birbirinden ilginç ve kaliteli karakterlerle de tanıştırdı. Bu dünyada karşılıksız sevgi duyduğumuz ve iyilik yaptığımız insanların aslında en dikkat etmemiz gereken insanlar olduğunu da öğreten bu kitap, bir eserin nasıl yazılması gerektiğini de bana öğretti. Müthiş bir dille yazılan bu kitap insanı içine çekiyor ve adeta sizi ülke ülke gezdirip türlü maceraların içine atıyor. Ayrıca oldukça tatmin edici bir sona da sahip :) Bir kitaptan daha ne istenir ki? Bu nedenle Baba yalnızca bir mafya kitabı değil dönemin kültürünü aktarış biçimi, her karakterin oldukça detaylı işlenmesi ve konusu açısından da kült olmayı sonuna kadar hak eden bir kitap. Şu an film serisini de izlememek için kendimi zor tutuyorum fakat kitaptan edindiğim tatmini elde edemem diye de korkuyorum. Ama bir gün mutlaka izleyeceğim ve intikam duygusunun bir insanı nasıl değiştirdiğine ve o insana neler yapabildiğine tekrardan şahit olacağım.