Zeynep Köseoğlu

Zeynep Köseoğlu
@daisy3
Eve gidip yalnız kalabilir,dağılabilirdim,dilediğim kadar ağlayabilirdim.Kimse için kendimi toparlamak ya da güçlü olmak zorunda değildim.
Reklam
Mutluluk ve erdemin sırrıdır;yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek.Tüm şartlandırmaların amacı budur:İnsanlara kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek.
Bazı insanların geçmişinde yaşadıkları ya da yaşayamadıkları o kadar ağırdır ki geçmiş geçmişte kalmaz,tüm zamanların hakimi olur.Sen yeni bir hayat yaşadığını zannetsen de eski bir filmin bir sahnesini tekrar tekrar oynamaya mahkûm edilmiş gibisindir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil,kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.
İnsanların en zayıf tarafları,sormadan,araştırmadan, düşünmeden,kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir.Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre,işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
Reklam
Sonra...ben daha çok kendi içimde yaşayan bir insanım...Bunun için size nazaran birkaç misli fazla yaşamış sayılırım.
Düşün ki şuanda çehresini hatırlamıyorum bile,fakat hafızamdan daha derin bir yerde onun bir taşa hakkedilmiş (oyulmuş) kadar keskin bir tasvirinin ,akılların almayacağı kadar eski zamanlardan beri mevcut olduğuna eminim.
" Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten "
Birden fazla yaşamım olsun isterdim.Birinde doktor olup hayatımı yardıma ihtiyacı olan fakir insanlara adamak isterdim.Diğerinde sanatçı olup insanların kafalarında yeni pencereler açmak,bir diğerinde ise sadece kendim için yaşamak...Bunların hepsini bir ömre sıkıştırmak hiçbirini tam yapamamak gibi geliyordu.
Avcılıktan ve toplayıcılıktan gelen insanlar,ne ara kredisini otuz yıl sonra bitireceği ev için zamanını satar olmuştu? Nasıl olmuş da zamana sahip olduğunu düşünürken kendini yirmili yaşlarında ofis görünümlü mezara hapsetmişti ?
Reklam
Toplum böyle öğretmişti,okuyup güzel bir meslek sahibi olmak, istediğim her şeyi elde etmek demekti.Yalan da değildi söyledikleri.Tek başımıza ayakta durabilmek,kimseye muhtaç olmamak ve dilediğimiz şeyleri yapabilmek için çalışıyorduk hepimiz.İyi ama dilediğimiz şeyleri yapabiliyor muyduk?
şuramda bir şeyler var sahiden bir şeyler var haykırmadan anlatamam
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim Sayısız penceren vardı bir bir kapattım Bana dönesin diye bir bir kapattım Şimdi otobüs gelir biner gideriz Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Turnam bir gün bırakmıyacağım seni Yaşamak ve sevmek için ardarda, Ömrüm oldukça peşinden geleceğim.
Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı, Esaretinde hürriyetinde sevdasında, Üç yaşında da yapayalnızdı,on beşte de,seksende de, Yağmurların altında,bulakların kenarında. Türküsünde,koşmasında,şarkısında, Tamamda da noksanda da, Papatya gibi yalnızdı,kuşyemi gibi yalnızdı. ............. İğneden ipliğe işte Bektaş,yapayalağuzdu...
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.