Kesin olarak öğrendim ki, bir ilmi son noktasına kadar kavramayan, hatta o alanı en iyi bilenin düzeyine gelip sonra onu aşıp onun derecesini geçmeyen, o ilimde otorite sayılanın farkına varmadığı derinlik ve tehlikeleri sezmeyen kimse, o ilmin bozuk yönlerini fark edemez. İşte ancak böyle bir seviyeye ulaştığında o disiplin kapsamındaki bir takım öğretilerin yanlışlığına dair iddiası doğru olabilir. İslam alimleri arasında şimdiye kadar bu tarzda emek ve çaba harcayan birini görmedim.
Sayfa 62 - klasik yayınları, birinci basım, haziran 2022, vefa
İkinci tehlike, İslam'ın cahil dostlarından kaynaklanmıştır. Söz konusu kimseler bu dine yardım etmek için [filozoflarla] ilişkilendirilen bütün ilimleri inkâr etmenin gerekli olduğunu sanmış ve onların cahil olduklarını ileri sürerek bütün ilimlerini reddetmişlerdir. Hatta Ay ve Güneş tutulması ile ilgili görüşlerine karşı çıkararak bu konudaki öğretilerinin dine ters düştüğünü ileri sürmüşlerdir. Bu durum, Ay ve Güneş tutulmasını kesin kanıtlamayla bilen bir kimsenin kulağına varınca, o kendi kanıtlamasından şüphe etmez, fakat İslam'ın cehalet ve kesin kanıtlamanın inkârı üzerine kurulduğuna inanır. Böylece felsefeye karşı sevgisi, İslam'a karşı da kini artar. Bu ilimlere karşı çıkarak İslam'a yardım edeceğini sanan kimsenin, dine karşı işlediği cinayet çok büyüktür. Hâlbuki dinin olumlu ve olumsuz anlamda bu ilimlere herhangi bir müdahalesi olmadığı gibi, bu ilimlerin de dinî meselelere müdahalesi yoktur.
Sayfa 66 - klasik yayınları, birinci basım, haziran 2022, vefa
Nasıl ki görme engelli olan biri, kendisine yol göstericilik edene tam bir teslimiyet ile teslim oluyorsa, peygamber de bizim elimizden tutar. Biz de tam bir teslimiyetle ona teslim olmak durumundayız.