şanslıyım, dostumsun..... Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... "Nereden çıktın bu vakitte"dememeli, Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; "Gözünün dilini"bilmeli; Dinlemeli sormadan,söylemeden anlamalı... Arka bahçede varlığını sezdirmeden,mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
"Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... "Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; "Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı... Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin. Kucaklamalı seni güvenli kolları, ...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı... En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz... Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli. Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin. Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi... Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş... Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş..."
Reklam
‘’ Kemalist Fatih'in kendisine Allahın gölgesi dediğini iddia ederken de yanılıyor. 22 yaşında İstanbul'u alan, o zamana kadar görülmemiş büyük toplar döktürerek bunların balistik hesaplarını bizzat yapan, karadan gemiler yürüten, (altı dil bilen, Trovada ilk hafriyatı yaptıran, irili ufaklı 17 devleti Türkiye'ye ekleyen) Karadeniz'i bir Türk gölü haline sokan kahraman, kumandan, hükümdar, bilgin ve şair Fatih kendisine Allahın gölgesi demeye muhtaç değildi. O kendisine iki kara ve iki denizin hakanı diyordu. Bunda da yerden göğe kadar haklıydı. Dalkavukluk olsun diye sonradan kendisine Allahın gölgesi diyenler çıkmışsa, bunun da suçu Fatih'e ait değildir. Çünkü her çağda çıkan dalkavuk güruhu Fatih gibi her bakımdan büyük olanları değil, hayatlarında redaat ve denaetten başka bir şey olmayan aşağılık insanları da göklere çıkarmışlardır.’’
Beyaz karayı,sinek yarayı,zengin parayı sever. Yemek tuzu,rakı buzu,maymun muzu sever. Ördek kazı,güzel nazı,aşık sazı sever. Ana çocuğu,çoban gocuğu,yumurta sucuğu sever.
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048bin okunma
DALKAVUĞUNU BULMAK Eski konakların kadrolu dalkavukları olduğu bilinir. Bunlar, efendilerinin sıkıntılı anlar­ında onların her dediğini tasdik etmekle birlikte, yeri gelince sözünü dudaktan esirgemeyen; bazen de neşeli hikâyeler ve nüktelerle onları eğlendirip rahatlatarak devlet nizamına katkıda bulunan, soytarı tipli insanlardır.
Reklam
Öğretmen emeklisi: «İngiliz'in biri, Arap sömürgelerinden birinde vazifeliymiş!» diye başladı, «Bir gün trene binip uzak bir yere gitmesi gerekiyormuş, İngiliz'in. İstasyona ininceye kadar tren, düdüğünü çekmiş, almış başını, düzülmüş yola. İlk istasyonda biraz fazla bekleyeceğini hesaplayan açıkgöz İngiliz, peşinden yetişmek için, bir eşek kiralamış hemen, düşmüş yola. Eşeğin sahibi de dili bir karış dışarda, koşarmış eşeğinin arkasından. Kan ter içinde kalan Arap, başlamış ne kadar küfür bilirse verip veriştirmeğe, ana avrat düz gidiyormuş. Tek kelime Arapça bilmeyen İngiliz, bu küfürleri eşeği gayrete getirmek için söylediğini sanıyor, üstelik de keyifleniyormuş sövdükçe... Karşıdan gelen bir dalkavuk durumu çakmış; Heeey, Mister, demiş İngilizce, bu adam boyuna kalaylıyor seni. Boşvermiş Mister. Gayretli dalkavuk, bırakır mı peşini. Yedi ceddini dipten doruğa boyuyor, ana avrat düz gidiyor, senin kılın bile kıpırdamıyor diye morfinlermiş boyuna. İngiliz'in tepesi atmış. Eee demiş, ne yapalım sövüyorsa! Bu küfürlerin istasyona yetişmeme bir zararı var mı? Seninki şaşkın şaşkın, ne zararı olsun, yok tabii... İngiliz, bırak demiş, sövebildiği kadar sövsün öyleyse!..
DALKAVUĞUNU BULMAK Eski konakların kadrolu dalkavukları olduğu bilinir. Bunlar, efendilerinin sıkıntılı anlarında onların her dediğini tasdik etmekle birlikte, yeri gelince sözünü dudaktan esirgemeyen; bazen de neşeli hikayeler ve nüktelerle onları eğlendirip rahatlatarak devlet nizamına katkıda bulunan, soytarı tipli insanlardır. ......... Binlerce esef ki eskiden bir büyüğün bir dalkavuğu olurken şimdi her büyüğün yüzlerce dalkavuğu var. Dahası, eski dalkavuklar bazen öyle hakikatli sözler ederlermiş ki bu sözler meclise bir bomba gibi düşüp herkesi kendine getirirmiş. Yine eseftir ki şimdilerde insanlar, bir dalkavuk tutmak yerine çevrelerindeki herkesten dalkavukluk bekliyorlar. Doğrusu bu manzaraya bakınca insan, "Nerede eski dalkavuklar!'' diye iç geçiriyor.
Eyyam Reisi
"Menfaatini düşünen ve güne göre davranan, gününü gün eden oportünist insanlara eyyamcı denir. Eyyam (günler) kelimesi ile yapılan bazı deyimlerde de hemen hemen aynı anlam mevcuttur: Eyyam dostu (iyi gün dostu), eyyam efendisi (dalkavuk)... gibi. Dilimizde eskiden kullanıldığı halde bugün unuttuğumuz bir de eyyam reisi deyimi vardır."
Sayfa 87 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Çehov mevsimi başladı. 8 ciltlik külliyatını zamana yaya yaya, hele de sonbaharda, yağmurda okumak, büyük keyif olacak. Hiç bir zaman sevmediğim yaza vedam da bu külliyatın ilk cildiyle olsun istedim ve öyle de oldu: Çehov'un 20 ve 24 yaşları arasında öncelikle para kazanmak amacıyla hatta başka isimler kullanarak yazdığı, bol taşlamalı bu ilk
Memurun Ölümü - Bütün Öyküleri 1
Memurun Ölümü - Bütün Öyküleri 1Anton Çehov · Everest Yayınları · 2010600 okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İki kısımlı bir roman.İlk kısımda Hittitler devrinden alegorik bir anlatımla eleştrilerde bulunuyor.İkinci kısımda ise İsmet İnönü ve yalakalarının dalkavuk hareketlerini alegorik ve mizahi bir üslupla eleştiriyor.Resmi tarihe göndermeler yapılıyor ve dildeki sözde Türkçeleşmenin dili nasıl katlettiğini ve Atatürk llke inklaplarının nasıl paspaslanmaya çalışıldığını alaycı bir biçimde anlatılıyor.Kitabı okurken yer yer gülebilirsiniz hatta kahkaha atabilirsiniz.O yüzden kantinde falan okumayan mazallah sizi deli sanabilirler :) Keyifli okumalar...
Dalkavuklar Gecesi - Z Vitamini
Dalkavuklar Gecesi - Z VitaminiHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20197,1bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.