Beni uzun zamandır bu kadar etkileyen bir şiir kitabı olmadı. Kitaptaki şiirler o kadar derin ve duygu yüklü ki, üzüldüğümde bile gözyaşımı kolay kolay göstermeyen ben bazı dizelerde kendimi gözleri dolmuş halde buldum. Bunu yapmak kolay bir şey değil ve ustalık gerektirir.
Kitabın yazarından bahsetmek istiyorum ilk. Kendisi -
“Bizim çocuk aşık mı olmuş? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Onunla bir kez olsun konuşmadın bile. Senden hoşlanıp hoşlanmadığından bile haberin yok.”
“Hoşlanmayabilir ama beni sevecek. Bu şüphesiz. Onunla balta girmemiş ormanlara kaçacağız, ama önce Currais Novos’ta Peder Damien’in kilisesinde evleneceğiz.”
Madem Eagleton yapmış ben de yapacağım diye atlıyorum hemen. Benim ondan neyim eksik değil mi Oxford’da profesörlük seviyesinde birkaç dalda uzmanlık ya da birkaç kürsü, ukala ukala konuştuğu bir çok kitap ya da .. neyse yani Kenan Evren modunda ben de çizerim diyorum ve giriyorum ben de kötülüğe. “Edebiyat nasıl okunur?”muş, sana mı soracağım
Aziz Damien gidip cüzzamlılarla yaşadığında İsaca yaşıyordu, çünkü o böyle bir hizmet sayesinde içindeki cevheri gerçekleştirebildi. Ama o ruhunu müzikte ortaya koyan Wagner’den daha İsaca değildir, ya da ruhunu şarkısında ortaya koyan Shelley’den.
damien white leo'ya bir yumruk atıp sırıtarak yürüyerek uzaklaştı. damien'in leo'yu tanıdığından bile emin değildim. fakat birini yumruklama şansını tepmek istememişti.
Olaylar bitmiyor ve aşırı heyecanlı.
Diğer kitapta Kirill başkasıyla evlencekti, Sasha durumu duyup onu terk edeceğini öğrendiği an Sasha'yı mahzene kapadı terk edip gitmesin diye, sonra kendini affettirmek ve Sasha çekip gitmesin diye evlenmek mi istiyorsun diyince bizim kız da sevdiği için evet dedi. Evlendiler ve her şey buraya kadar iyi gidiyordu ama taa kii Sasha'nin geçmişte ki tanıdığı ortaya çıkıp hiçbir şey gerçek değildi diyene kadar. Ve Sasha bu durumdan dolayı, kendini ölü gösterdi ama Kirill öldüğüne inanmadığı için karısını aramaya başladı. Ve bu aramaları yaparken hiçte insancıl yapmadı, ve Sasha'yı bulduğundaysa her şeyi düzeltip, mutlu günleri getirmeye çalışacaktır.
Ve bu seride dikkatimi çeken Damien'ın hikayesini de okumak istiyorum. Deli, manyak, kaos ve savaş bağımlısı ama yine de merak etmeden duramıyorum.
"Damien Orlov
Bratva'da hüküm süren dört kraldan biri , en küçüğü ve en şiddetli olanı.
Şaka yapmıyorum. Çıplak elleriyle bir adamın kafasını omuzlarından çıkardığına dair korku hikayeleri duydum. Ayrıca Rai'nin düğününde sanki "kim daha çok öldürür" yarışmasındaymış gibi cinayetler işlediğine de tanık oldum."
Şu Damien'i okumayı o kadar çok istiyorum ki anlatmam.Kitabı okudu
Damien gülümseyerek çay fincanını havaya kaldırdı.
Juliet kendi fincanını alarak, merakla ona eşlik etti.” Neyin şerefine içiyoruz ?”
“ Ömrümüzde böyle acı günler görecek kadar uzun yaşamamızın şerefine.”
Senin için bir anlamı yoksa..
Neden benimle şarkı söylüyorsun?
Daha önce hiç olmadığı gibi yaşayabiliriz
Verecek hiçbir şey olmadığı zaman,
Nasıl daha çoğunu isteyebiliriz ki?
(Damien Rice - Delicate)
youtu.be/dRPwFAoQwxc?si=...
Erkek karakter manyak, saplantının vücut bulmuş haliydi resmen.
Fiona beş yaşındayken sınıfta boyama etkinliği yapılırken boyası olmayan birini görür ve boylarını vermeyi teklif eder ama çocuk kabul etmez, adını sorar onu da söylemez tabi sonradan öğreniyor. Çünkü Damien beş yaşından beri kıza takıntılı ve sevgisini göstermek için mi desem eziyet etmekten keyif mi alıyor desem bilemedim neyse ondan sonra kıza sürekli eziyet ediyor. Kitapta on, on üç, on altı ve on sekiz yaşında çocuğun yaptıklarından parçalarda var. On sekiz yaşında mezuniyet partisinde Fiona'in evine geliyor birlikte oluyor ve sonrasında kızı terk ediyor. Bundan on yıl sonrasında devam ediyor ve Fiona in babası borç batağında, baya kötü durumdalar bu sıra da tam karşısına Damien çıkıyor ama o çıkışta hiç hayra alamet olan bir şey değil bakalım neler olacak.