Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sultanımdan İnciler
Bir damla su, Allah’ın lutfû ile inci olur ve altından ziyâde kıymet kazanır. Beden topraktan yaratılmış olduğu halde Cenab-ı Hakk’ın verdiği bir kuvvetle cihangirlikte ay gibi üstâd olur.
"Allah Teâlâ yağmuru damlalar halinde gönderir ki hiçbiri diğerine yetişmez ve onunla birleşmez. Her damla, kendisi için çizilmiş yoldan gelir ve o yoldan ayrılmaz. Ne gecikir, ne de arkadan gelen acele eder..."
Reklam
Bir damla suyu terbiye ederek onu erkek ya da dişi olarak hangi keyfiyette yaratacağını tercih etmek, ona gözler ve kulaklar, eller ve ayaklar, dil ve dudaklar vermek; onu gören, işiten, düşünen ve konuşan bir insan suretine dönüştürmek elbette yalnızca külli irade sahibi Âlemlerin Rabbi Allah’ın işidir.
Allah’tan başka hangi güç, hangi ilim bir damla suyu; gören, işiten, düşünen ve konuşan bir insan suretine dönüştürebilir?
Gerçekten insana şaşmamak elde değildir. O paraya, altın ve gümüşe ne kadar da değer veriyor, onları gözünde büyütüyor. En değerli taşları ve incileri biriktiriyor. Ancak Yüce Allah'ın bir damla su ile kendisine bahşeylediği o değerli nimetten, o nimeti gereğince düşünüp takdir etmekten gaflettedir. Çünkü o bir yudum suyu elde etmek ya da içtiğini tekrar boşaltmak için, eğer bir rahatsızlık duysa, tüm dünyayı vermeye hazırdır.
Tefekkür eden aklın bakış açısı ise tam tersine tıpkı bir bal arısı gibi fikrini damla damla oluşturmaktır.
Reklam
Gerçekten insana şaşmamak elde değildir. O paraya, altın ve gümüşe ne kadar da değer veriyor, onları gözünde büyütüyor. En değerli taşları ve incileri biriktiriyor. Ancak yüce Allah'ın bir damla su ile kendisine bahşeylediği o değerli nimetten, o nimeti gereğince düşünüp takdir etmekten gaflettedir. Çünkü o bir yudum suyu elde etmek ya da içtiğini tekrar boşaltmak için, eğer bir rahatsızlık duysa, tüm dünyayı vermeye hazırdır. Çünkü o suyu içme imkanını bulamazsa hayatı sona erecek ya da zararlı olan maddeleri dışarı atacak gücü olmazsa yine hayatı tehlikeye düşecektir. O halde insan bunlardan gaflet içerisinde bulunmamalıdır.
Sayfa 132 - ÇelikKitabı okudu
İnsan Allah'a şükran borcuyla doğar. Çünkü yok iken, yokluğunun üzerinden uzun bir zaman geçmiş iken, yokluğu fark edilmez bir durumda iken, hiç kimsenin umurunda değil iken, Allah insanın yokluktan varlığa, adem'den vücuda çıkartmıştır. Ona görmesi için göz, işitmesi için kulak, tefekkür etmesi için akıl, idrak ve iman etmesi için kalp vermiştir. İnsanı bir damla sudan var etmiş, onu bedeni ve ruhî pek çok mümtaz vasıflarla donatmıştır.
Sayfa 107
Tembel ruh olmamak
Çünkü bir meselede sadece göz gezdirmek tembel ruhların bakış açısıdır. Tefekkür eden aklın bakış açısı ise tam tersine tıpkı bir bal arısı gibi fikrini damla damla oluşturmaktır.
İnsan & duygular
Her şeyi tıpkı koşan biri gibi genel olarak görmek tembellerin işidir. Aksine tefekkür eden zihinler düşüncelerini damla damla damıtır ve tefekkürlerinin farklı noktalarını bir araya getirerek ondan" bal yaparlar."
Reklam
Ne kadar güzel bir anlatımm ;)
Tefekkür eden zihinler düşüncelerini damla damla damıtır ve tefekkürlerinin farklı noktalarını bir araya getirerek ondan bal yaparlar.
Sayfa 92 - FlipperKitabı okudu
Onun işi gündelik operasyonlara katılmak değil , geceleri biz uyurken dünyanın bin bir hali üzerine tefekkür edip, sefil varoluşumuza bir nebze anlam katacak nihai gerçeğin peşinde koşmak ve onu avuçlarında hissettiği anda insanoğlundan çoktan ümidi kestiğini hatırlayıveren merhametli bir tanrı gibi bizim için sessizce iki damla gözyaşı dökmekti.
Bir meselede sadece göz gezdirmek tembel ruhların bakış açısıdır. Tefekkür eden aklın bakış açısı ise tam tersine tıpkı bir bal arısı gibi fikrini damla damla oluşturmaktır.
Sayfa 97 - Ediz yayınlarıKitabı okudu
Her şeyi tıpkı koşan biri gibi genel olarak görmek tembellerin işidir. Aksine tefekkür eden zihinler düşüncelerini damla damla damıtır ve tefekkürlerinin farklı noktalarını bir araya getirerek ondan "bal yaparlar".
Kendinden Kaçmamak
Üzerinde durulması gereken birkaç husus var. Genç "kendinden kaçmamayı" öğrendiğinde ve kendisini oyala­masının ellerin kolların titremesi gibi bir zayıflık olduğunu anladığında artık kendini dinleme fırsatı yakalayacaktır. Dikkati dağınık arkadaşlarından farklı olmaya başlayacak­tır. Zaman geçirmek için on farklı gazete okumaya kalkışmayacak, kart oyunlarına dalmayacak, boş muhabbetlere girmeyecektir. Diğerleri gibi kendini akıntının gidişatına bırakmayacak, kendine hükmetmenin keyfini yaşayacaktır. Bununla birlikte nefse hakim olmanın en doğru yolu ruhunda yüce duygular uyandırmak veya erdemli kararlar almak olacaktır. Diğer bir deyişle sade ve samimi duygu­larla çalışmayı kendine sevdirecek, gevşek yaşamdan uzak durmasını sağlayacak stratejiler geliştirecektir. Bu neticeyi ona kendi tecrübeleri sağlayacaktır. Başka fikirlerin kendini alıkoymasına engel olacaktır. Düşüncelerinin gelişmesine, büyümesine olanak sağlayacak, umumun yaptığı gibi ke­limelerle düşünmektense üzerinde düşündüğü fikirleri so­mut olarak görmek isteyecektir. Çünkü bir meselede sade­ce göz gezdirmek tembel ruhların bakış açısıdır. Tefekkür eden aklın bakış açısı ise tam tersine tıpkı bir bal arısı gibi fikrini damla damla oluşturmaktır.
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.