Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık, Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Bu gece yarısında iki kişi uyanık: Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku
Passion başını kaldırarak Mark'ın 12 hatlarını dikkatle inceledi. Ne görüyordu? Mark onun yüz Halesinde açlık ve ihtiras görüyordu. Açlık ve ihtirası başka bir by yumuşatıyordu. Mark bunun ne olduğunu bilmiyordu ama onm boş hayallere kapılmasını da istemiyordu. Mark onun clinin üzerindeki elini sıkarak avucunu bastırdı. Hurada bulunmamın
Sayfa 39
Reklam
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Aşk, çocuk… Tende mi hapsolmaktır yoksa kalpte mi? Yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir? Ah nasıl da eklemleniyordu kemanın sesi geceye… Tam bitmişken ömrüm, tam Niko’ya ait gidecekken… Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı… Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür, ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar… Beni anlamak için zorlama kendini… Yaşamı akışına bırak, çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin… Çok denedim olmuyor
"Onun içinden kovulmuş gibi hissettin," dedi Dr. Mavi. "Kovulmak ne kelime, daha da beteri," dedi Kırmızı, sesi kırgın ve kızgın çıkmıştı. "Sevdiğim adam, kalbinde kiracı gibi değil de ev sahibi olduğuma inandırmıştı beni. Bir kiracının kovulması gibi değil, ev sahibi olduğunuza inandırıldığınız bir binadan kovulur gibi kovuldum. Hem de pılımı pırtımı toplamaya müsaade bile etmeden, kapının önüne koydu, vakit bile tanımadan. Ne diyeceğimi bilemedim. Salya sümük ağlamaya başladım. Keşke tek bir damla bile gözyaşı dökmeseydim onun önünde."
Gece geliyor. Ve geceden sonra karanlık. Ve karanlıktan sonra Gözler, Eller, Ve nefesler, ve nefesler, ve nefesler... Ve suyun sesi. Damla damla musluktan Damlayan su sesi. ** Sonra iki kırmızı nokta, Yanan iki sigara, Saat tiki-takı, Ve iki kalp. Ve iki yalnızlık.
Reklam
Uzun süren dakikalar boyunca ben kıvranmaya ve nefes alamaz hale gelene kadar emmeye ve mücadele etmeye devam etti. Diğer göğsümün ucuna geçtiğinde neredeyse en yüksek seviyeye ulaşmış durumdaydım. Hudson'ın aşkına o kadar dalmıştım ki, eteğimi çözdüğünü ve parmaklarının külotumdan klitorisime ulaştığını ancak fark etmiştim. Bu sanki, her
Sayfa 343
Acı Duymayan Çocuk
Seslerin neler anlattığını bilebilmek için dinlemeliydik. Oysa, mesleği “dinlemek” olan çok az kişi dışında seslere kulak verenimiz yok. Sesler, bu yüzden tarihlerindeki en yalnız günlerini yaşıyorlar. Bu yalnızlığın yok oluşa çevirmemek için, onları gürültülerin içinden kim çekip alacak! Kim fizik kanunlarına tutunup, evrenin karanlık
Düşünceler uzayıp gidiyor. Uzaktan bir yerlerden Teoman'ın sesi geliyor. "İiikiiiyabancııı/birlikte ama yalnııızz/likiiyabaancııı..." Bir damla düşüyor masanın üzerine. Fincandan değil, gözlerinden...
Çift
gece iniyor ve geceden sonra karanlık ve karanlıktan sonra gözler eller . . . ve soluklar. soluklar. soluklar. . . . ve suyun sesi musluktan damla damla damla damlıyor sonra iki kızıl nokta yanan iki sigaradan saatin tik takları ve iki kalp ve iki yalnızlık
Reklam
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Yağız & Bahar ☆•°
Tam önümde durduğunda öfkeli bakışları üzerimde geziniyordu. "Aldın intikamını, yanıma bırakmadın. Hasta yatağımda terk edip gittin." Sakin çıkan sesi bir anda volkan gibi patladı. "Ulan iki ay boyunca uyku girmedi gözüme ! Her yerde seni aradım ! Babana yalvardım Bahar, düşünebiliyor musun ? Babanı arayıp yerini söylemesi için yalvardım ben ! "Aç mısın, hangi it peşinde, gece rahat uyuyabiliyor musun diye her gün her saat seni düşündüm." Sesi kısıldığında yaralı bir aslandan farksızdı. "Kızım ,bana yazık lan. Yaptık bir hata bedelini ödettin." Sıkıntılı bir nefes verdi. Kara gözleri yalvarır gibiydi. "Ama bizi bitirme Bahar....." Gözümden bir damla yaş süzüldü. "Ben iki ay önce bitirdim bu ilişkiyi. Tıpkı bir zamanlar senin bitirdiğin kadar kolay bitirdim."
Sayfa 36 - ParolayayinlariKitabı okudu
2. DAMLA
Birbirine karışmış bütün öfkeler Yaşam yaralı bir kuş ürkekliğinde Yokluk desem vardan ötürü Açlık desem toktan ötürü Her ünlem bir kahkaha ...
Sayfa 36 - YURTKitabı okudu
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir
Sayfa 156Kitabı okudu
28 Şubat... Her gün yeniden çaresizlik, her gün bir yığın hüsran... Günler ilerledikçe dalgalar şiddetini artırarak büyümeye başlamıştır kalbimizin duvarlarını ve çaresizliğin sesi çığlık çığlığadır içinizde. Ateş düştüğü yeri yakar ve bir serçe olsun, gagasıyla size bir damla su getirmez yangını söndürmeye...
Sayfa 215Kitabı okudu
684 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.