'' HER ŞİİRİN BİR HİKAYESİ VARDIR.'' giriş ''öMÜR YOLCULUĞUNDA SON İSTASYONA DOĞRU BİR ADIM DAHA YAKLAŞMAKTAYDI. KİM BİLİR DAHA KAÇ KIŞ GÖRÜRDÜ BU KENTİN SOKAKLARINDA. YÜREĞİNİ ÜŞÜTÜYORDU İSTANBUL RÜZGARLARI.'' sh.5 ''İSTANBUL, BU SEMTTE DOĞMAMIŞTI BELKİ AMA KENDİSİNİN TÜM İHTİŞAMIYLA BU SEMTTE
Sayfa 999 - KDYKitabı okudu
Çocuk dünyası budur
Işıksız, dar, eğri büğrü sokaklar, türbe ve tabutlukları, bostan kuyuları ve sarnıçlarıyla; uluyan köpekleri, müthiş yangınları, koleraları; kafesli evleri, loş bodrumları, kocaman küpleri, biçim biçim serpuşlu şeyhleri ve kızılcık değnekli hocaları bunlar yetişmiyormuş gibi ilaveten her tarafta dolaşan korkunç ervah, ecinni tayfası ve hortlaklarıyla çocuğun irade, zeki ve kabiliyetini baltalayan, onu ürkek, ezgin, pasif hale sokan aslına hiç benzemeyen bir dünya!
Reklam
Sadece küçeler (sokaklar) bilirdi bazı soruların cevaplarını; gizli bahçelere açılan dar, sessiz, serin ve loş küçeler.
Dostlarımdan sözetmem gerektiğini söylüyorlar. Eğer insan çok yaşlanmamışsa ve dostları bu dünyadan ayrılıp gitmemişlerse bu konuda gerçekçi olunamaz. İnsan boşboğazlık ile sır saklama arasında rastgele bir denge kurmak zorunda kalır. Rahatla, yazdıklarımı okuyabileceksin. Birisi ayrıntılı itiraflarda bulunmuştu. Elbette eski metresine metni
Sayfa 287 - -23-Kitabı okudu
Yaz gelecek. Güneşli bir gün. Sıcaklar bastıracak. Şimdi, inceden inceye, serin bir hava var. Sokağın binbir kokusu: kış boyunca ıslanmış duvarlara güneşin vurmasından yayılan rutubet kokusu, caddede, kapılarını ardına değin açmış birahanelerden yayılan talaş, bira ve kapalı hava kokusu. Bir yaz daha gelecek işte. Yaklaşıyor yaz. Bomboş bir öğle
Kingsport
Sonra tepenin ötesinde, akşam karanlığında olanca soğukluğuyla yayılmış Kingsport’u gördüm; eski yel değirmeni kanatları ve küçük kilise kuleleri, yatay çatı direkleri ve baca külahları, rıhtımları ve küçük köprüleri, söğüt ağaçları ve mezarlıklarıyla kar altındaki Kingsport’u; dik, dar, dolambaçlı sokakların sonsuz labirentini ve kentin
Alfa YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Beyaz Mantolu Adam
Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu. Caminin önündeydi. Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filân hepsi tamamdı. Özellikle avlusu: dilenenler için en önemli yer. Bir kenarda duruyordu. Hiçbir hüner göstermediği için ya da acındırıcı bir garipliği olmadığı için
Sayfa 13 - Sinan Yayınları 1973 - İletişim Yayınları Bütün Eserleri 4 İstanbul 1987 2.BaskıKitabı okuyacak