Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman ...
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden Bebekler hayta hayta yürümeden Geleceğim
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak? Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor. İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki. Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana. Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Reklam
21.04.2024
Ellerim buz kesmiş gibi soğuk, sanki dokunsa hissedemezsin, sanki dokunmaktan çekinirsin. Zaman, sanki koşuyor, hiç durmadan ilerliyor, bir anı bile es geçmeden. Vakit ise dar geliyor, yetmiyor, sığamıyorsun içine. İsmin gizli, sanki yüreğimin en derin köşelerine saklı, sadece benim bilip hissettiğim bir sır gibi. Gözlerim yine göğe dönük, hisli hisli bakıyorum. İçimde fırtınalar kopsa da dışarıya hiçbir şey yansımıyor gibi. Yaralarımı dikerken dikişler tutmuyor, sanki her bir dikişten damla damla seni kaybediyorum. Kara bulutlar gökyüzünü kaplamış, her yer gri, her yer sisli. Sırlanmış yıldızlarım var, içimde parlayan ama kimseye gösteremediğim. Yollar ıslak, sokak sokak seni arıyorum. Ama bulunmuyorsun, sanki bulunmak istemiyorsun. Gözlerim nemli, istesem de gizleyemem içimdeki fırtınayı. Gel desem yine gelmezsin, her seferinde kalbim biraz daha kırılır. Bilirim ki, sen de beni istiyorsun ama ayaklarına söz geçiremezsin. Kırk hüznün kırkını yaşadım, arttı yüzümdeki çizgiler, döküldü saçlarım. Otuzumda yaşlandım, her yaşamış olduğum acıyla birlikte. Bilemem, zaman tekrar getirir mi bizi yan yana? Hasretin ateşi her an içimi yakıyor, yanan bir ateş gibi. Ya öldür beni bu hasretle ya da yaşat, ama ortada bırakma beni. Seni heba etmedim, sevdamı korudum. İplere boncuklar dizdim, her birine senin yüzünü çizdim. Yokluğunu yaşadım, çektiğim acıları hiç bitmedi. Öldüm ve öldüğümü hissettim, ama sonra dirildim ve yeniden hayata tutundum.
Ne zaman seninle bir gezi düşlesem, Hep arkana bakman var ya vuruyor sekte. Hâlbuki vakit dar, menzilse çok uzak, Ne umutlar yitecek daha ilk tümsekte. Yağmurla arıtmak isterim gecenin karasını, Yağmur ki namluya sürülen en son fişekte. Sende gayret eksik, bende cebîr gücü, En güzel yanımız çürüyor bir ot döşekte. Olumsuzluk, güneş gibi oturmuş tepemize, Ayrılıklar sürekli diş bilemekte. Sofrada, seyranda kuşkulu kanat sesleri, Bir yandan dürtmekte, bir yandan gülümsemekte. Yana yana çekilmiş hiç resmimiz yok, Sen hasada girmişsin, benim tarlam göcekte… /
Bahaettin Karakoç
Bahaettin Karakoç
ince bi yağmur caddem anlık en az gözlerim kadar ıslak geceleri yağdım huzurdan ırak bu kez dert değil mutluluktan inan korkum yolumdan uzak bi yol bulur da kaybolursan yerim yurdum yok olursan
Ben kalbimin orta yerine seni yazdım Bir gülsen razıyım Nasıl aldın ahımı Ne geçti söyle eline Ben kara sen nerdeysen orası beyazdı Ah başıma belasın Ne günlere kaldık O yıllar dönmez geriye Gece hain döner kabusa Gözlerimde durmaz damlalar Sövdüm göçüp giden aşklara Nerden bilecekler yanmadan Dar geliyor bu dört duvar evim inan bana Belki bir şans verir zaman yarım kalanlara İnanıyor saf yüreğim yürüyor uçurumlara Direniyor sensizliğe olsa da yalan, yalan yalan
Reklam
Şirince'nin Masalsı Atmosferinde Kaybolun!
Tarihi taş evleri, dar sokakları ve yemyeşil doğasıyla Şirince, adeta bir masaldan fırlamış gibi. Bu şirin köyde, Ege'nin sıcakkanlı insanlarının misafirperverliği ile karşılaşıp, yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Şirince'de zaman sanki durmuş gibi. Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürüyüş yaparken, el sanatları dükkanlarını gezebilir, üzüm şırası tadabilir ve huzurlu bir atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Köyün tepesinde bulunan tarihi camiden muhteşem bir manzara seyredebilir, unutulmaz fotoğraflar çekebilirsiniz. Şirince'ye gitmeden önce, meşhur şeftali tatlısını ve zeytinyağlılarını denemeyi unutmayın! #Şirince #İzmir #Ege #Kültür #Doğa #Tarihi #Köy #Masal #Misafirperverlik #Lezzet #Manzara #Fotoğraf #Seyahat #Tatil
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan Kimseye uğramam ben sana uğramadan Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana Takvim sorup hudut çizdirme bana Ben sana çiçeklerle geleceğim -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman. Bahattin Karakoç
Geceye Şiir.. Aradan Çıksın Diye.. Bülent Parlak
Yas tutan söyleyin başka ne tutsun Son kullanma tarihi geçmişken mecalimin Üstüme, iki beden dar gelir ölülerin elbisesi Ne zaman kalsam kendime hep Yanlış kuşlar uçar çocukluğumun üstünden Eski bir yetimden esinlenen çocukluğumunŞimdi ne anlatsam size tuhaf kaçar, susayım .......... ..........
Dilimiz döndüğünce yazdık.. Uzunca okumaları sevenlere gelsin.
İnsanın beyninin içinde dönen duran düşüncelerle hayatın akışına ayak uydurmasının bu kadar zorlayıcı olacağını düşünmezdim. Daha doğrusu insanın bu kadar düşünebilecek bir varlık olduğunu düşünmezdim. Ne zaman ki bir şeyleri istemsizce düşünürken kendimi buldum, o zaman anladım. İnsan düşünmekten ibaret olabiliyormuş.
Reklam
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan... Kimseye uğramam ben sana uğramadan... Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana... Takvim sorup hudut çizdirme bana’ Ben sana çiçeklerle geleceğim, Ihlamurlar çiçek açtığı zaman... Bahattin Karakoç
kaç savaştan korudum seni? kaç hüzünden ve kaç istiladan, seni göremediğim her andan, yüzyıllardan. ben seni kaç zamanda korudum? öfkeden, nefretten hardan ve gürden. ben seni kaç kez senden korudum? dünyaya sırtını döndüğünde dünyadan, Allah'la aran bozuk olduğunda Allah'tan; ben seni kaç duayla korudum? ağzımı bıçak açmazdı,
"Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar.. Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var. Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır! Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır! 'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma. Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma." Mehmet Akif Ersoy
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.