Ne bir çiçek ne de herhangi bir renk vardı. Sadece grilerden oluşan bir dünya.
Sayfa 52Kitabı okuyor
Uyanmak, bataklıktan sürünerek çıkmak gibi bir histi.
Sayfa 31Kitabı okuyor
Ama bazen aşk her şeyin üstesinden gelemiyordu.
Sayfa 14Kitabı okuyor
İnsanlar akıllı, hırslı ama aynı zamanda açgözlülermiş ve bu açgözlülükleri mükemmeliğe olan bitmek bilmez takıntılarına kadar uzamış.
Sayfa 10Kitabı okuyor
Ne dilediğine dikkat et çünkü bazen gerçeklik gerçekten berbat bir şey.
Sayfa 7Kitabı okuyor
"Bazen deliler gerçekten deli değildir."
Sayfa 363Kitabı okudu
“Aşk. İnsanlar aşktan bir akıl hastalığıymış gibi bahsederlerdi. Delice aşık, bağımlı, kara sevdalı, takıntılı... Belki de haklılardı.”
Sayfa 323Kitabı okudu
“Belki de çok daha basit bir şeydi; belki insanlığın kusurlara ihtiyacı vardı, belki de insanlık buna susamıştı çünkü kusurlar olmadan insanlık da olmazdı.”
Sayfa 290Kitabı okudu
"Aidiyet sadece zihindedir.”
Sayfa 263Kitabı okudu
“Hedefe giden yolda her şey mübahtır.”
Sayfa 263Kitabı okudu
"Çünkü bir insan sırf..." dudakları biraz çarpıldı "...sırf mükemmel orantılı bir vücudu, harika elmacık kemikleri ya da parlak saçları var diye sevmemelisin. Bir insanı... ne bileyim... gerçek olduğu için, senin için doğru kişi olduğu için sevmelisin."
Sayfa 236Kitabı okudu
“Aşk önceden belirlenemez veya zorlanamazdı. Aşk senaryoya uymazdı. Aşık olmak bilinmezliğe düşmekti. Risk almaktı.”
Sayfa 211Kitabı okudu
"Bütün dünyayı dolaşsan da hayatını tamamlayacak kişiyi asla bulamayabileceğini, o yüzden de eğer o insanla tanışırsan ona sımsıkı sarılıp bir daha asla bırakmaman gerektiğini söyledi."
Sayfa 199Kitabı okudu