Bir an vardır, uğruna ölüme gidilir. Kendi inançları doğrultusunda Deniz, Hüseyin ve Yusuf bunu yaşadılar. İnançlarının siyasal yorumu, bıraktıkları mirasın genişlemesine ve derinle mesine değerlendirilmesi, tarihin sorunudur. Ne var ki onların son tutuklanmalarıyla başlayan ve asılmalarıyla sonuçlanan bir yargılanmanın üstünden kolayca geçilemiyor. Evet, onlara biçilen hüküm infaz edildi, fakat var olan yasalar karşısında suçları hükümle uyum halinde miydi?
Onların inandıkları yolun değerlendirilmesi ne kadar tarihin sorunuysa, onların yargılanış biçiminin değerlendirilmesi de o kadar bugünün sorunudur..
Köyüne geldiği bir gün üstüne örttüğü yorganın kısa gelmesi karşısında, anasının eğilip Hüseyin'i öperek,"Üzülme oğlum, yarın yorganını uzatırım," dediğini anlatıyor babası. Hüseyin, "Benim için böyle bir zahmete girmeyin, belki bu, eve son gelişimdir," demişti.