Ne ruhun ölümsüzlüğü ne de canlı dünyanın gürültüsü duyulmaz. Batı’ya olduğu kadar, Doğu’ya da kapalı bir sistemdir bu . Orta Doğu’dur, kenar Batı’dır. Ne Doğu’dur ne Batı’dır. Kafka’nın yer altında yaşayan hayvanı gibi kendisine doğru kazılan bir tünelin içindeki bilinmeyen düşmanı korkuyla bekler. Bizim ‘ilk günah’ımız belki de budur: Kapalı sistem yaratıklarının dış dünyaya karşı beslediği korkudur .