1930’larda Yeni Gine’nin doğusundaki yüksek bölgelere Avrupalılar ilk kez geldiğinde daha önce hiç başkalarıyla ilişkisi olmamış onlarca Taş Çağı kabilesi “keşfettiler”, bunların arasında Chimbu kabilesi batı teknolojisini benimseme konusunda özellikle atak davrandı. Beyazların kahve yetiştirdiğini gören Chimbular para eden bir ürün olarak kendileri kahve yetiştirmeye başladı. 1964’te elli yaşında bir Chimbu erkeği tanımıştım, okuma bilmiyordu, ottan yapılma geleneksel bir etek vardı üstünde, hala taş aletler kullanan bir ailenin çocuğu olarak doğmuş ama kahve yetiştirerek zengin olmuştu, kazancıyla 100.000 dolar nakit ödeyerek bir bıçkıhane aldı, ürettiği kahve ve keresteyi pazara taşımak üzere de çok sayıda kamyon aldı. Bunun tam tersine, komşu bir halk, Daribiler (onlarla birlikte sekiz yıl çalıştım) , özellikle tutucudurlar, yeni teknolojiyle hiç ilgilenmezler. Daribi bölgesinde ilk kez bir helikopter indiğinde helikoptere şöyle bir bakıp yapmakta oldukları işlerine döndüler; Chimbular olsa onu kiralamak için hemen pazarlığa otururlardı. Sonuçta Chimbular şimdi Daribi bölgesine yayılıyor, tarım çiftlikleri yapmak için toprakları ele geçiriyorlar, Daribiler de Chimbular için çalışan işçilere dönüşüyorlar.
Sayfa 298 - PegasusKitabı okudu
Daribiler&Chimbular
Komşu bir halk, Daribiler (onlarla birlikte sekiz yıl çalıştım), özellikle tutucudurlar, yeni teknolojiyle hiç ilgilenmezler. Daribi bölgesine ilk kez bir helikopter indiğinde helikoptere şöyle bir bakıp yapmakta oldukları işlerine döndüler; Chimbular olsa onu kiralamak için hemen pazarlığa otururlardı. Sonuçta Chimbular şimdi Daribi bölgesine yayılıyor, tarım çiftlikleri yapmak için toprakları ele geçiriyorlar, Daribiler de Chimbular için çalışan işçilere dönüşüyorlar.
Sayfa 350 - EPUB
Reklam
"1930'larda Yeni Gine'nin doğusundaki yüksek bölgelere avrupalılar ilk kez geldiğinde daha önce hiç başkalarıyla ilişkisi olmamış onlarca taş çağı kabilesi keşfettiler, bunların arasında chimbu kabilesi batı teknolojisini benimseme konusunda atak davrandı. beyazların kahve yetiştirdiğini gören chimbular para eden bir ürün olarak kendileri kahve yetiştirmeye başladı. 1964'te elli yaşında bir chimbu erkeği tanımıştım, okuma bilmiyordu, ottan yapılma geleneksel bir etek vardı üstünde, hâlâ taş aletler kullanan bir ailenin çocuğu olarak doğmus ama kahve yetiştirerek zengin olmuştu, kazancıyla 100.000 dolar nakit ödeyerek bir bıçkıhane aldı, ürettiği kahve ve keresteyi pazara taşımak üzere de çok sayıda kamyon aldı. bunun tam tersine komşu bir halk, daribiler (onlarla birlikte sekiz yıl çalıştım), özellikle tutucudurlar, yeni teknolojiyle hiç ilgilenmezler. daribi bölgesine ilk kez bir helikopter indiğinde helikoptere şöyle bir bakıp yapmakta oldukları işlerine döndüler; chimbular olsa onu kiralamak için hemen pazarlığa otururlardı. Sonuçta chimbular şimdi daribi bölgesine yayılıyor, tarım çiftlikleri yapmak için toprakları ele geçiriyorlar, daribiler de chimbular için çalışan işçilere dönüşüyorlar."