Yine, yine ve yine çok güzeldi. Kıymetli yazarımız büyülüyor lakin çok yavaş gidiyor. Öyle de meraklı bir yerde bıraktı ki nasıl bekleyeceğiz senelerce....
Kitapta günümüzde ve yıllar önce olmak üzere iki hikaye anlatılıyor. Her ikisinin merkezinde de kahramanımız locke ve deli gibi tutkun olduğu kadın sabetha var. Sabetha çok becerikli, zeki, kurnaz.. Fakat çok soğuk, kaskatı duvarlara sahip, ayrıca aşırı güvensiz. Aşk yüzünden iki kitaptır hayran olduğumuz zeki ve neşeli locke da beyni tutulmuş gibiydi. Sabetha seride ilk hiç sevmediğim karakter oldu. Ve ne yazıkki finale kadar muhtemelen locke'un büyük aşkı olacak. Centilmen piçler serisinde benim için ilk ve tek eksi.
İlk hikayenin eskide geçmesi çok hoştu. Locke'un ve jane'in geçmişini gördük. Ayrıca sansa ikizlerini özlemiştim.
Finale şaşırmadım. Şahinci ölmeyip o şekilde sakat kaldığı zaman ne olacağını tahmin etmiştim.
Ama locke ile ilgili yeni durumlara çok şaşırdık tabi. Dördüncü kitapta büyü meselelerine hiç değinilmiyor. Velhasıl çok güzeldi. Locke Lamora okumak büyük keyif...