Yediğimiz her şeyin evrime dayanan bir geçmişi var. Süpermarketlerdeki rafların her biri evrimin ürünleriyle dolu, ancak süt ürünlerinin üzerinde yer alan etiket bunu bize Jura Devri'nden kalma son kullanma tarihleriyle hatırlatmaz ya da meyve sebze reyonundaki etiketler mısırın Kolomb öncesi dönemde Amerikalılar tarafından 6000 yıl boyunca yapay seçilime uğratıldığı gerçeğini açığa vurmaz. Her alışveriş listesi, her yemek tarifi, her menü ve yemek pişirmek için kullandığımız her malzeme evrimci anlayışın babası Charles Darwin'le akşam yemeğine üstü kapalı bir davettir.
Sayfa 13
İnsanlara arkadaşlarıyla niçin paylaşımda bulunduklarını sorduğunuzda, bunu çıkar elde etmek için yaptıkları fikrini genellikle şiddetle reddederler. Ancak konuyu daha da deşip yapılan iyiliğe hiçbir zaman karşılık vermeyen biriyle arkadaş kalıp kalmayacaklarını sorarsanız, alacağınız cevap muhtemelen "hayır" olacaktır. Kime güvenebileceğinizi bilmenin ölüm kalım meselesi olduğu vahşi bir dönemde yaşamış Romalı
hatip Cicero (MÖ 106-43) şu satırları kaleme almıştır: "İnsanların kendilerine yapılan iyiliklere karşılık vermekten daha önemli bir görevi yoktur. Yapılan iyiliği unutanlara kimse güvenmez."
Yaklaşık 4000 yıllık kil tabletlere, o dönemde Mezopotamya'da kullanılan una, eklenen diğer katkı maddelerine, hamurun yoğrulma ve somunun pişirilme tarzına ve nihai ürünün nasıl sunulduğuna göre farklılık gösteren yaklaşık 200 çeşit ekmek üretildiği kaydedilmiştir.
Sayfa 55 - Kolektif KitapKitabı okudu
Yiyeceklerin gelecekteki evrimine yön verecek iki önemli etken var: insan nüfusunun hızla artması ve küresel iklim değişikliği. Nüfus artışı yeni bir durum değil ama iklim değişikliğinin, 10 milyara ulaşması beklenen insan nüfusunu beslemeyi çok daha zorlaştıracağı kesin. Sıcaklığın artması, yağmur örüntülerinin değişmesi, daha sık yaşanan kuraklık dönemleri ve sonunda deniz seviyesinin yükselmesi gıda üretim sistemlerimizi ve tarım ürünlerini bu değişikliklere adapte etmeyi başaramazsak gıda güvenliğimizi ciddi boyutta tehlikeye sokacak. Dahası günümüzde kullanılan tarım uygulamaları ilkim değişikliğini hızlandırıyor çünkü atmosfere salınan sera gazlarının önemli bir kısmı bu uygulamalardan kaynaklanıyor. Bu yüzden gelecekte yalnızca daha fazla insanı doyurmak zorunda kalmayacağız, aynı zamanda bunu sürdürülebilir bir şekilde yapmamız gerekecek.