Kimi insanı sadece ayakları ayakta tutar.Kimi insanı ise idealleri,hayalleri.Mesela şiir gibi,dava gibi şeyler…
“Siz de deneyin bakın: Bir odanın kapısını, pencerelerini sımsıkı
kapayın. Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın. Kafanızdaki
bütün fikirleri kovarak, bütün dikkatiniz saatin tiktağında, zamanın
geçişini düşünün. Yaşadığınızı düşünün. Bir vapur olduğunuzu, zamanı yara yara ilerlediğinizi, hayatın saniye saniye yanınızdan kayıp gittiğini…”
Zaten Kafka'nın cümleleri insanı büyülemeye yetiyordu. Bir de görselleştirilmesi daha da şahane olmuş. Okuyucunun hayal etme görevi elinden alınsa da, normal metin halinde olacağı kadar keyif aldım. Şahane!
(Epikür)ü bizde yanlış anlarlar. Zevk ve sefa meselesi… Bizde bu felsefe, cismani, şehvani manada zevk ve sefa olarak anlaşılır. Hayır! (Epikür) bu değildir. (Epikür) öyle ruhi hasletler arar ki, ruhi safhaya ve neş’eye, şevke varmanın ahlakı yolunda gider. Ama bu şevk’e varacak bütün yollardan mahrumdur. Onun için, mecburidir, felsefenin cismani telakki edilmesi… Tasavvufta bu en büyük dava… Büyük safa… Fakat o safhaya gidecek yol?.... İsimle olmaz bu iş…. Mesela Hayyam bizce tam (Epikür)cüdür. Bedbin bir felsefe içinde keyfine bak, hükmü… Bu hükmün insanı saadete ulaştıramaz; olsa olsa hislerini iptal etmeye götürür. Ebediyet tefekkürü önünde duygusuzluk telkin eder ve cismani planda kalır. Fakat kurcalamaktan alıkoyucu bir tarafı… (Epikür)ü yanlış anlayanlardan olmayalım, yalnız manasını bilenlerden, yolunu kapalı görenlerden olalım…
Güzel birliste okumadıklarımı okuyacağım
1. Schopenhauer : Say yayınları dizisi , İsteme ve Tasarım olarak dünya , aşkın metafiziği ,
2. Rudiger Safranski : Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
3. Nietzsche : Böyle buyurdu zerdüşt, Putların Alacakaranlığında, İyinin ve kötünün ötesinde
4. Soren Kierkegaard : Korku ve Titreme
Icimi aciyarak okudum kitabı, kalbime bir yumruk indi sanki okudukça... Tazecik, dopdolu zihinlerin, zeki beyinlerin yok olup gidişini okudum resmen, belki mucadelesi farklı olmalıydı diye de düşünmedim değil. Gencecik bedenlerin toprağın altına girmesi bir anne olarak çok üzdü beni.
Fikirlerimiz bire bir uyusmasa da insanin inandığı dava uğruna bu denli çabası gururlandiriyor insani... Ayni zamanda o karanlık dönemleri düşünüyorum insan fikir suçundan ölür, öldürülür mü inanamıyorum. Guvenim azalmaya basladi son zamanlarda siyasete, rejime hani demis ya Deniz de 'dileriz ki boş yere ölmüş olmayalım ' gün gelir gudulenmedigimiz bir siyasi rejimle yönetiliriz Deniz' in de istediği gibi...
Abim DenizCan Dündar · Can Yayınları · 20165k okunma