TUTSAK-II
Kendimi sana kilitliyorum, Bulunduğum yer dört şiir arası. Sonra, Üç öğün seni seviyorum Sevgim müebbet hapis cezası. Uzun zamandır sana tutsağım. Bu tutsaklık diğerlerinden farklı Davanın hakimi kim bilmiyorum Hem davacı benim, hem de davâlı. Çıkmak için anahtar arıyorum Tek bulduğum dinlediğim şarkıdaki sol anahtarı Ne senin gönlüne girebiliyorum Ne de bulabiliyorum aklımdan çıkacağın bir kapı
Şairimsi
Şairimsi
Ben kendi içimde bir tutsağım. Davalı da benim, davacı da benim, beni suçlu bulan ve yine beni suçsuz bulan hakim de benim. Duvarın içinde yatan da benim, kendime gelen tek ziyaretçi de benim. İşte anlıyorsun ya izahı bu olan oyunun büsbütün dışında kalıyorsun.
Reklam
Hâlâ en büyük hobilerimden biri, aldığım kültür sanat dergilerinin stickerlarını evin her yerine yapıştırmak, evi edebiyat posterleriyle donatmak ve çocuk klasiklerinin yeni çıkan oyuncak koleksiyonlarına bakmak. Annem diyor ki: "Bütün yaşıtların evlendi, sen neyin peşindesin?" Anne, ben nereden bilebilirdim; ülkenin Rober Hatemo'yla Ümit Davalı'nın saçları kadar ilginç bir ülke olacağını, sanki Shakespeare gibi oda orkestrasıyla uyandırılıyoruz. Bizde stresimizden böyle kaçıyoruz işte. Yoksa kalbim mezbahaya döndü, bende farkındayım.
davalı ben davacı ben yorgunum bu celselerden..
Hakimin kararı ne olmalıdır?
Hukuk fakültesini bitiren genç, ülkenin en ünlü avukatının yanında staj yapmak için başvuruda bulunur. Avukat gence tek şart ileri sürer: 'İlk davandan elde ettiğin bütün parayı bana vereceksin'. Anlaşma imzalanır ve iki yıl beraber çalışırlar. Tam staj bittiğinde genç anlaşmayı haksız bulduğunu, ilk davadan kazandığı parayı ona vermeyeceğini açıklar. Avukat tazminat talebi ile mahkemeye başvurur. İki davalı duruşmada hakimin karşısına geçtiğinde avukat şunu söyler: '-Sayın yargıcım, bu davayı uzatmaya gerek yok; çünkü eğer ben kazanırsam zaten parayı alacağım, eğer kaybedersem yine alacağım, çünkü anlaşmamıza göre o ilk davasından kazandığı parayı bana verecek.' Hakim tam avukatı haklı bulacakken bu kez genç avukat söz alır ve şöyle der: '-Sayın yargıcım, evet avukat haklı, bu duruşma gerçekten gereksiz, ama benim lehime; zira eğer ben bu davayı kazanırsam zaten ona birşey ödemeyeceğim. Eğer kaybedersem, anlaşmamıza göre ilk davayı kaybettiğim için ona yine bir şey ödemeyeceğim.'
Buğulu Camlar Arkasından Baktığım Dünya
buğulu camların ardından bakıyorum gülmeyi unutmuş insanların durmuş kervanların üzerine yağan karanlık yağmurlara. küstah çehresiyle kükrüyor dünya: -ne bakıyorsun uzaktan kalabalık daha güçlü yalnızdan bak herkes ne kadar mutlu sende gel, katıl aramıza kervanbaşı dediğim yalancıya sırt dönme vakti. tek atımlık mermim var ileride
Reklam
363 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.