352 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Yazardan güzel bir roman daha. Ömer adında bir asker bir doktorun hayatını kurtarır ve ona söz verdiği için hayat hikayesini anlatmaya başlar. Askerlik için Bozova istasyonunda durduğunda bir çocuk ona su vermiştir ve kendisi de onu çocuğu yerine koyup gezdirmiştir. Askerden döndüğünde belki çocuğu bir kez daha görmek için Bozova'da durur ama göremez. Onun yerine eski arkadaşı Murat ile karşılaşır. Burada Aşağı Sazan ve Yukarı Sazan adında kan davalı iki köy vardır. Murat ile Ömer köyleri gezerken belediye başkanı ve milletvekilinin de olduğu bir kafilenin soyulduğunu öğrenir. İşi araştırırlar ve bir çocuk çetesi olduğunu öğrenirler. Çocuklar yakalanır ama ceza ehliyetleri yoktur. Çözümü eski bir öğretmen olan Ömer bulacaktır. Soluksuz okunan bir roman.
Kan Davası
Kan DavasıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2009644 okunma
488 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Özel dedektif Bailey Carpenter ,kendine olan güvensizlikle birlikte etrafında ki tüm adamları saldırganı olarak görmeye başlamıştı... Bailey geçirdiği travma ile birlikte öz kardeşi Heath'in sorunları ile de baş etmek zorunda kalıyordu. Miras yüzünden davalı olduğu üvey kardeşleri ile bir araya gelmekte onu hem yoruyor hem de tatmadığı duygular ile yüzleştiriyordu.Yiyeni Jade ise ikiyüzlülük yapmadan ona karşı olan tüm duygu ve düşüncelerini çekinmeden söyleyen ergen bir çocuk olmasına rağmen ,Bailey' e yardım etmeye çalışan ender kişilerden bir tanesiydi. Bailey yaşadığı saldırının izlerini atlatmaya çalışırken, ruh sağlığını korumakta zorlanarak ;bir taraftan da saldırgan ile ilgili ip uçlarını yakalamaya çalışmaktaydı... Gerilim ve polisiye adına yazılmış harika bir eser.Okurken kitabın için de yerinizi alacaksınız. Son sayfalara geldiğiniz de insanın hiç bir yerde güven için de olmadığına karar vereceksiniz... Yazar beğendiğim yazarlar arasın da yerini almayı başardı... Biraz psikoloji fazlaca gerilim içeren bir kitap...
Şeytanın İzi
Şeytanın İziJoy Fielding · Nemesis Kitap · 201549 okunma
Reklam
HAKİM BEĞ Gene tehir etme üç ay öteye, Bu dava dedemden kaldı hâkim beğ. Otuz yıl da babam düştü ardına; Siz sağ olun, o da öldü hâkim beğ. Kırk yıl önce; yani babam ölünce,
“Ayrıca size davalı olduğunuzu da söyleyemem, daha doğrusu, davalı olup olmadığınızı bilmiyorum. Tutuklandınız, bu doğru, ama bundan fazlasını bilmiyorum.”
“...kimi zaman davanın, artık avukatın izlemesine izin verilmeyen bir yöne saptığı olurdu. Dava, davalı ve her şey avukatın elinden alınırdı;...”
Sayfa 135Kitabı okudu
Bundan da utanç verici olansa şu; bir insanın günlerinin büyük kısmını mahkemelerde davalı ya da davacı olarak tüketmekle kalmayıp adaletsiz bir hareketi uyanıklıkla başarmakla, kurnazlık edip her hileyi ve dalavereyi kotarmakla ve paçayı kurtarmakla övünmesi. Bu insanın değerlere dair tüm iyi hisleri yok olmuştur. Ve hayatını uyuklayan bir hakime ihtiyaç duymayacak biçimde düzenlemenin ne kadar iyi ve asil olduğunu bilmez. Ne kadar utanç verici değil mi ?
Reklam
Yarının hiçlik olması tehdidiyle mutlu olamam ve olmayacağım. Derin bir hakaret bu... Bu yüzden, beni acı çekmem ve yok olmam için, fikrimi sormadan ve küstahça var eden bu doğayı; su götürmez davacı, savcı ve davalı rolümle, kendimle birlikte mahkûm ediyorum...
Dava Çemberi
Dava, yapay biçimde içine kapatıldığı çemberde hep döndürülmelidir. Bu, davalı bakımından elbet beraberinde bazı nahoş durumları da getirir, ama bunları gözünüzde çok büyütmemelisiniz. Bütün bunlar yalnızca görünüştedir, örneğin sorgulamalar çok kısa sürer, davalı herhangi bir zaman gitmeye vakit bulamazsa ya da istek duymazsa eğer, mazeret bildirebilir, hatta bazı yargıçlarla uzunca bir zaman, belli düzenlemeler ortak kararlaştırılabilir, aslında tek önemli olan, davalının, bir davalı olması nedeniyle, zaman zaman yargıcına başvurmasıdır, o kadar.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.