Dâvamız, İslâm ahlâkına dayanan bir cemiyet düzeni kurmaktır. Her tarafı hörmetsizlikle târümar edilen bir cemaate hörmet, her uzvu haksızlıkla yararlanan bir hayata hakkaniyet, her hareketi hemcinsine zulüm olan bir insanlığın kalbine sevgi ve merhamet doldurmak istiyoruz. Bütün bunları yaparken, varlığımızı her taraftan çeviren hırslarla menfaatler gibi içteki düşmanlarla kökleri dışarda bulunan içimize sokulmuş düşmanları yenmenin yalnız îman ve iktidar ile mümkün olacağına inanmaktayız. Dâva, kendine inanan, iradesini bunca düşman kuvvetine karşı koymasını bilen cesur ruhların davasıdır.
Kitabı bi kaç ay önce okumuştum ve herkesin okumasını isterim.Medyada dolanan yalan yanlış şeylere inanmak yerine okuyup bilinçlenelim.
Kudüs'e dair okuma yapacaklar, listenin en başını bu kitaba yer vermelidirler.
Mısırlı yazar ve akademisyen
Yusuf el-Karadavi 'nin 1998 yılında kaleme aldığı kitap, Kudüs'ün İslam için olan öneminden başlayarak şehrin Yahudileştirilmesi, işgal örgütüyle yapılan savaşın hakikati, Yahudilerin Kudüs üzerinde hak iddia etmelerinin tarihi boyutuyla birlikte batıl oluşu ve Siyonizm, Siyonizm ve ABD dostluğu gibi konulara değiniyor.
Yusuf el-Karadâvî Müslümanlar için Kudüs'ün sosyal, dini, politik vs. önemini gayet sade bir dille anlatmış.
Kudüs davası tüm dünya Müslümanlarının ortak davasıdır.
Bize düşen, mücadelemizin İslami yönünü açıkça ilan etmektir. Bize göre Kudüs, sadece Filistinlilerin ya da Arapların değil, bütün Müslümanların sorunudur.
İlk Kıblemiz, Ortak Davamız, Peygamberler Şehri, Bereket Diyarı...
Bugünün yarını mutlaka vardır. Yarın ise bekleyeni için oldukça yakındır!
Ahmet Varol ~ Filistin Hakkında Yanılgılar
Filistin hakkında yeterli bilgi sahibi olamayaşımızın sebebi Filistin'i yeterince okuyup araştırmamamızdan kaynaklanır. Birçok yanlış bilgiye sahip olmamızda da yine kendi eksiğimiz kadar hatta belki de daha çok İsrail, ABD ve Avrupa ülkelerinin payı çok büyüktür.
İsrail peygamberliğine bile
Bizim davamız…
Efendimiz, rehberimiz, önderimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s) “Muhakkak ki, bu iş (bu dinin hakimiyeti) gece ve gündüzün ulaştığı yerlere ulaşacaktır. Allah ne bir kerpiç ev ne de bir keçe çadır bırakmayacak; azizi aziz ederek, zelili zelil ederek, bu dini ona dahil edecektir. Allah'ın bu işte aziz edeceği İslâm'dır. Allah'ın bu işte zelil edeceği küfürdür.” Buyurarak, tüm insanlığa ulaşacağı müjdesini verdiği bu aziz dinin tevhid, adalet ve merhamet çağrısının yeryüzününün en ücra köşesine ulaşma davasıdır…
Kudüs dâvâsı da bizimdir, Doğu Türkistan dâvâsı da. Bizim dâvâmız; bir bölge mazlumlarının değil tüm dünya mazlumlarının dâvâsıdır. Dâvâmız İslâm ise; hedefimiz de müstakil olarak bölge ve kesim değil, bitemâmiha ve şâmil bir sûrette umûm mazlum kesimlerin azâd olmasıdır.