Bizim davamız İslam'dır. Gayemiz Allah'ın rızasını kazanmaktır. Hedefimiz hak nizamı hakim kılmaktır. Arzumuz tüm insanlığın saadetidir. Yolumuz cihattır. İslam ise Allah yapısıdır. Dolayısıyla mükemmeldir, eksiklik ve fazlalık kabul etmez. Bu dava için çalışmak herkese nasip olmaz. İster gecenizi gündüzünüze katıp çalışın, ister yan gelip yatın. Bu hak davanın başarısını ne bir gün öne alabilirsiniz, ne de bir gün geciktirebilirsiniz. Bütün mesele bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğinizdir.”
Ahmet Varol ~ Filistin Hakkında Yanılgılar
Filistin hakkında yeterli bilgi sahibi olamayaşımızın sebebi Filistin'i yeterince okuyup araştırmamamızdan kaynaklanır. Birçok yanlış bilgiye sahip olmamızda da yine kendi eksiğimiz kadar hatta belki de daha çok İsrail, ABD ve Avrupa ülkelerinin payı çok büyüktür.
İsrail peygamberliğine bile
Üstadın oluşturmayı amaçladığı ideal bir devlet vardır. Bu devletin her şeyden önce bir islam ideası devleti olmakla beraber temel ideasıda erdemdir. Üstad kitapta yeni bir devletin gelmekte olduğunu ve bu neslin diriliş nesli olduğundan bahsetmektedir. Diriliş erinin görevi yeni bir insan ve toplum psikolojisi oluşturmak için kültür, ekonomi, sanat ve bilimin öncüsü olmaktır. Çağımızda cihadın sadece cephede savaşmakla olmadığını bilmeli diriliş eri. Çünkü bu bir ruh ve zihniyet savaşıdır. Bizim davamız peygamberlerin davası bir hakikat davasıdır. Üstat kitapta hakikat savaşına vurgu yapıp insanları hakikate uyanlar “ sağcılar” ve karşı çıkanlar “solcular” olarak ikiye ayırmıştır. Sağcıların Allah’ın topluluğu, solcuların şeytan topluluğu olduğunu söylemiştir. Yahudiler tarihi Hz Musa ile hristiyanlık Hz İsa ile hakikati başlatıp hakikatin bütünlüğünü görmezler ama hakikat ilk insanla başlar. Hakikate erme ve bu erişi koruma bakımından sürekli bir özeleştiridir hakikat neslinin amentüsü. Bu amentüde geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman bir bütündür. Diriliş eri kendini gözden geçirmeli, düşünce hayatıyla inanç hayatı arasında kopmuş olan bağları yenilemelidir. Diriliş eri kendi uygarlığını yani inandığı uygarlığı hakikat olarak benimsemeli geçmişteki büyük islam yaşantısına sadece Özlem’le ve hasretle bakmak yerine onu gerçekleştirmelidir. Diriliş eri inancı için köle değil Özgür olmalıdır. İnkâr tutsaklık , inanç özgürlüktür. Üstadın kurmak istediği site/ ideal devlet/ Erdem devleti, insan/ kent/ anlam/tarih/ dörtlüsünü ortaya koyarak ayakta tutan dört temel sütun olarak belirtmiştir.
Bizim davamız…
Efendimiz, rehberimiz, önderimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s) “Muhakkak ki, bu iş (bu dinin hakimiyeti) gece ve gündüzün ulaştığı yerlere ulaşacaktır. Allah ne bir kerpiç ev ne de bir keçe çadır bırakmayacak; azizi aziz ederek, zelili zelil ederek, bu dini ona dahil edecektir. Allah'ın bu işte aziz edeceği İslâm'dır. Allah'ın bu işte zelil edeceği küfürdür.” Buyurarak, tüm insanlığa ulaşacağı müjdesini verdiği bu aziz dinin tevhid, adalet ve merhamet çağrısının yeryüzününün en ücra köşesine ulaşma davasıdır…
(Atsız) İslâm birliği fikrindekileri “vatan hainliği”yle de suçlayacaktı.
Araplar ve Arnavutlar, Müslüman olmalarına rağmen, Türklere ihanet etmişti. Araplar arasında Türk düşmanlığı çok yaygındı. Atsız bunlarla da yetinmeyecek, İslâm birliği fikrindekileri “vatan hainliği”yle de suçlayacaktı.
Millet ve vatan haini olmak için mutlaka askerî