Hayvanlar alemindeki çoğu hayvan, belirli işleri büyük başarıyla yerine getirir (çam kozalağının içinden tohumları çıkarmak gibi) ama dinamik biçimde yazılım geliştirme esnekliğine sahip tür (insan gibi) sayısı çok azdır.
Kitap boyunca, yazarlık geleneğine uygun olarak "ben" yerine "biz" sözcüğünün kullanıldığını fark edeceksiniz. Bunun üç nedeni var. Birincisi. çok miktarda bilgiyi bir araya getiren her kitapta olduğu gibi, benim de bu kitapta yüzyılları kapsayan bir süre boyunca gelmiş geçmiş binlerce biliminsanı ve tarihçiyle işbirliği yapmış olmamdır. İkinci neden, okuyucuyla yazar arasında olması gereken etkin işbirliğidir. Üçüncü neden de şuna dayanır: Beyinlerimiz, çoğuna herhangi bir erişimimizin bulunmadığı engin, karmaşık ve değişken alt parçacık gruplarından oluşur. Bu kitap ise birkaç yıllık süre içinde, hepsinin de adı David Eagleman olan ama her geçen saat az çok değişen birkaç farklı kişi tarafından kaleme alındı.
INCOGNITO, Teşekkür Bölümünden,
Evet. Şaşılası ölçüde kötü birer gözlemciyiz. Ve bu konularda iç gözlem becerilerimiz de tümüyle yararsız kalır: Aksi duruma dikkatimizi çekecek bir şey olmadığı sürece, dünyayı olması gerektiği gibi gördüğümüzden gayet eminizdir.
Beyin, belirli koşullarda belirli bir iş yapmaya niyetlenmeniz durumunda neler olacağının içsel simülasyonunu gerçekleştirir. Bu içsel modeller motor eylemlerde (yakalamak ya da kaçmak gibi) rol oynamanın ötesinde bilinçli algının da temelinde yatar
“Bilinciniz, koca bir transatlantik buhar gemisinde yolculuk yapan ama kıyıda köşede kalmış bir kaçak yolcudan farksızdır; yolculuktan nasiplenmiştir ama derinlerde işlemekte olan o heybetli mühendislik gözüne görünmez bile.”