Davut Sakallı

Davut Sakallı
@davutsakalli
84 okur puanı
Kasım 2017 tarihinde katıldı
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
1920'lerin sonu, 1930'ların başına dair genel bir perspektif edinebileceğiniz eserlerden biri. Tabii ki yazarın gözüyle. Deneme/makale türünde güzel yazılar. Sanırım yazarın gazetede yayımlanmış makaleleri bunlar. Çok derin anlamlar yüklemeye, çok derin çıkarımlar yapmaya gerek yok. Zaten bu yazıların yazıldığı döneme baktığımızda, eşikte bir savaşın olacağı işaretleri görünse de, (kitapta ufukta görünen 2. dünya savaşının işaretleri de var.) dünya kısmen sükunet içinde duruyor. Bu yazılara da yansımış. Hararetli değil sakin bir tansiyonda yazılmış yazılar. Yazar henüz 46 yaşında yaşamını yitiriyor. Kim bilir yaşasaydı daha neler yazacaktı?
Bütün Yazıları (Cep Boy)
Bütün Yazıları (Cep Boy)Ahmet Haşim · Karbon Kitaplar · 20193,640 okunma
Reklam
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Hepimizin Tanıdığı O Süper Kahraman” İnan Köse’nin yayımlanan üçüncü kitabı. On yıllık yazarlık yaşamının “yetkinlik çağı” eseri. Birikimi ile harmanlanmış yoğun emeklerinin meyvesi. Okurken bunları çok rahatlıkla görebiliyorsunuz. Kitap dokuz öyküden oluşuyor. Ancak öykü dediğime bakmayın kimi “öyküler” en az bir roman kadar detaylıca işlenmiş. Hatta onlara “Kısa Roman” (Novella) desek yeri. “Ağaçta Üç Gün Asılı”, insanın en eski çağlardan bu yana içinde bulunan karanlığın trajedisini ve bu trajedi karşısındaki çaresizliğini; “Laleli’ye Vuran Kaplumbağa”, Kaplumbağa Serhan’ın geçmişten günümüze uzanan gizemli ve tuhaf hikayesini; “Orhan”, alt sınıftan insanların yaşamından esinlenen bir “yeraltı” öyküsünü; “Seni On Gün Sonra Terk Edeceğim”, Ertelenmiş bir terk edişin psikolojisini; “Kaymakam”, köye kaymakam geleceği haberi üzerine yaşanan komik, gizemli ve hüzünlü olaylar silsilesini; “Her Zaman Olduğu Gibi”, sıradan insanların çelişkileriyle birlikte yaşamaya devam edişlerini; “Kadim yazarlar derneği”, yazarların beklenmedik şekilde ortaya çıkan kıyametini; “Uzun, Şişman ve Merhametsiz Yazar”, hırsı ve uhrevi boyuta taşınan ölümcül rekabeti anlatıyor. Kitapta umutlar, gerçekler, hayal kırıklıkları ve burukluklar içinde verilen bir yaşam mücadelesinin hikâyesini de bulmanız mümkün. Kitap, ortalama bir okuyucunun bile bir kaç oturumda bitirebileceği akıcılıkta ve içinde okuyucular için büyük sürprizleri barındırıyor.
Hepimizin Tanıdığı O Süper Kahraman
Hepimizin Tanıdığı O Süper Kahramanİnan Köse · Kent Kitap · 202015 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kemal Bekir'in gençlik yıllarına ilişkin anı-gözlem ve değinmelerini içeren bu kitapta, Olaylar genel olarak kronolojik bir sıralama ile anlatılıyor. Denizli'den geldiği İzmir'de yaşadığı çocukluğu, konservatuar eğitimi, Evliliği, Devlet Tiyatrosu yılları, 1940'lı -50'li yılların sanat dünyası ve Türkiye'si, Aşık Veysel’i oynadığı karanlık dünya filminin çekiminde yaşadıkları, 1953 yılında komünistlikten tutuklanması, ardından yaptığı askerliği, mecburi olarak muhasebecilik yaptığı yıllar, sonra tekrar hapise girmesi, hapisten çıktıktan sonra eşiyle birlikte yaşadığı zorluklar, zorluklar altında yazdığı romanları, şehir tiyatrolarına girmek için verdiği çaba, sonrasında yaşananlar... Başarıları... Kitapta çok şey var. Sabahattin Ali, Sait Faik, Edip Cansever, Ulvi Uraz, Muhsin Ertuğrul gibi birçok ünlü sanatçılara ilişkin hatıralar da var. Sıkılmadan ve büyük bir merakla okuyorsunuz. Kitap 1979 yılında bitiyor. Bu bildiğim kadarıyla Kemal Bekir'in son kitabı. Bu kitap yayımlandıktan kısa bir süre sonra Kemal Bekir yaşama veda ediyor. Belki yaşasaydı 1979'dan sonrasını da kaleme alabilecekti. Güzel duygularla okudum-bitirdim. Kitaplığımda bu kadar yıl beklettiğime hayıflandım. Ruhu şad olsun. Not: Yaptığım küçük çaplı araştırmaya göre, Kitap boyunca "Beleşçi" olarak andığı kişinin Aclan Sayılgan ; 262. sayfada bahsettiği kişinin de Ergun Köknar olması gerektiğini düşünüyorum.
Unutmamak
UnutmamakKemal Bekir · Remzi Kitabevi · 20135 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
1967 yılında Haldun Taner tarafından kaleme alınan Vatan Kurtaran Şaban oyunu, Türkiye'deki ilk Kabare örneği. Devekuşu Kabare'nin de ilk oyunu. Ustaca ele alınmış oyun, yıllar geçmesine rağmen güncelliğini korumuş. Aslında bu ülkemiz için utanılacak bir şey. Oyunda eleştirilen ilişkilerden, "çürümüşlükten" bu yana hiç bir şey değişmemiş. Aksine çürümüşlük daha da yayılmış toplumun her katmanına bulaşmış. Bunun yanında Vatan Kurtaran Şaban'da yazıldığı döneme ilişkin ince göndermeleri de görüyorsunuz. Bu göndermeleri de adeta dönemi az çok bilenler okuyabilir. Bugün "efsane" olarak kabul edilen kimi oyuncu ve yönetmenlere ince ince dokundurmuş Haldun Taner. 1960'lar Türkiye'sinin eleştirel bir yorumunu da görebiliyorsunuz. Adeta bir belgesel gibi... Kitabın sonunda Haldun Taner'in 1972 yılında Abdi İpekçi'ye verdiği röportajın konması da ayrı bir güzellik olmuş. (Ben Yapı Kredi Yayınlarından çıkan halini okudum. Belki Bilgi Yayınevinden yapılmış eski baskıda bu yoktur. Bilemeyeceğim.) Bir de şunu da söyleyeyim: Kitabın 60. sayfasında (Çürümüş Bir şey var Şansonu) yazılıp bırakılmış. Bu şanson kitabın sonunda 82. sayfada (Neye Varacak Bu işin Sonu) başlığı ile var. Ancak orada olduğu dipnotta yazmıyor. Ancak dikkatli bir okursanız fark edebiliyorsunuz.
Vatan Kurtaran Şaban
Vatan Kurtaran ŞabanHaldun Taner · Bilgi Yayinevi · 2005248 okunma
197 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bu romanın bir güzelliği şu: Rıfat Ilgaz herkesin bildiği gibi Cideli. Kurtuluş Savaşı sırasında 11-12 yaşlarında bir çocuk. O yüzden o günleri yaşayan biri olarak kitaba kattığı gözlemlerin hayatından parçalar taşıdığını da sanıyorum. Bu yüzden oldukça gerçekçi bir roman bu. Okurken o günler resmen gözünüzün önünden geçiyor...
Halime Kaptan
Halime KaptanRıfat Ilgaz · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20163,823 okunma
Reklam
298 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitap güzel, çevirisi berbat.
Kitapta senaryo yazımının temel ilkeleri, yazarın deneyimleriyle (mesleki anılarıyla) birlikte sunulmuş. Ayrıca Amerika'da bu işlerin nasıl ciddi bir şekilde yürütüldüğünü de yazarın profesyonellerle yaptığı söyleşilerden anlıyoruz. İlk olarak, 1990 yılında yayımlanan kitapta, bugün Netflix gibi dijital servislerin gelişmesi gibi; O gün de kablolu televizyon kanallarının öne çıkması ve bunun televizyon yazarlığına etkisi de konu edilmiş. Kitabın adına da aldanmamak lazım. Kitap yalnızca televizyon için yazımı değil genel olarak öykü yazımını ele alıyor desek yeridir. Bu kitaptan, senaryo dışında başka alanlarda da yararlanabilirsiniz. Fakat, ne yazık ki bu güzel kitap, hiç de iyi bir şekilde tercüme edilmemiş! Kitabın çevirmeninin bu işlerle alakası olmadığını daha ilk sayfaları okurken anlıyorsunuz. Düşünün, "Tretman" gibi bir terimi bile çevirmeye kalkışmış! Cümlelerin bazısı hiç bir şekilde anlaşılmıyor. Oysaki yapılması gereken bu terminolojiyi bilen birinin bu kitabı çevirmesi idi. Sonuna farklı olarak bir sözlük bölümü de konulabilirdi. Bu haliyle bu işlere adım atacaklar değil, daha önceden neyin ne olduğunu az çok bilen bir kişi anlayabilir ancak bu kitabı. Yani kitap güzel, fakat çevirisi berbat. Keşke yayıncılarımız bu gibi güzel kitapları böyle harcamasa.
Televizyon İçin Nasıl Yazmalı?
Televizyon İçin Nasıl Yazmalı?Madeline Dimaggio · Parşömen Yayınları · 20111 okunma
142 syf.
7/10 puan verdi
Hakikatler değişmese de doğrular değişebiliyor. Şevket Rado'nun radyo programlarında bahsettiği dünya ile şu anki dünya farklılıklar içeriyor. Çoğu ayaküstü söylenmiş olduğunu düşündüğüm bu fikirlerin bir bölümü günümüz dünyasında geçerliliğini yitirmiş. (Eğer bir kimse eleştirel olarak okumazsa, çok yanlış yargılara ulaşabilir.) Büyük bir olasılıkla yaşasaydı Şevket Rado da bu düşünceme hak verirdi. Ancak gene de bu kitap, Rado'nun eşsiz Türkçesi ve üslubu için okunabilir. Bir de bu kitapta radyo programlarını tarihlerinin yazılmamış olması büyük bir eksiklik. Benim araştırmama göre dönem, 1950'lerin ilk yarısına denk gerekiyor.
Eşref Saat
Eşref SaatŞevket Rado · Bilge Kültür Sanat · 20232,920 okunma
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Molière'in biyografisi, sanat anlayışı ve kişiliği ile Türkçe Molière çevirilerinin özetleri olan bir kitap. Molière'i, hayatını, fikrini anlamak için bire bir...
Moliere
MoliereA. Turan Oflazoğlu · İz Yayıncılık · 201116 okunma
399 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Mebrure Alevok'un otobiyografik romanı. Gayet akıcı ve sürükleyici bir roman. Dönem olarak, birinci dünya savaşı yıllarından 1930'lu yıllara kadar olan dönemi anlatıyor. Yazarın küçük bir kız çocuğu olarak atıldığı iş hayatında önündeki engellere rağmen, basamakları hızla tırmanışı, İşgal altındaki İstanbul'da yaşamanın zorlukları, yazarın aile ve özel hayatı; yaptığı hatalar; pişmanlıkları; hep samimi bir şekilde işlenmiş. Kitabı okurken gerçekten de tam manasıyla geçmişte bir yolculuk yapıyorsunuz. Yazar profesyonel bir yazar/çevirmen olmasından dolayı kalemine oldukça hakim. Detaylarına kadar işlenmiş 399 sayfalık anlatıda, yaşanan olaylar gözlerinizin önünde aynen canlanıyor. Gene de eseri dikkatli okumanızı tavsiye ederim. neredeyse yarım yüzyıllık bir kitap. Ben sehpadan düşürdüm ve ne yazık ki cildi dağıldı.
Geçmişte Yolculuk
Geçmişte YolculukMebrure Alevok · Hürriyet Yayınları · 19713 okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
"Kahramanlar Doğmalıydı" (Arka Kapak yazısı ve içindekiler)
Şevket Süreyya Aydemir’in 1970-72 yılları arasındaki gazete yazılarından oluşan kitap, o dönemden hatta daha önceki zamanlardan günümüze aktarılan toplumsal ve siyasi sorunların kaynaklarını derinlemesine inceliyor. Kimi satırlarda ise usta bir planlamacı gibi geleceği (yani bugünleri) okuyor. Kitap gazete yazısı olduğu için dili çok da ağır
Kahramanlar Doğmalıydı
Kahramanlar DoğmalıydıŞevket Süreyya Aydemir · Çağdaş Yayıncılık · 197412 okunma
Reklam
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Yaşar Nabi Nayır'ın, 1950'li yıllardan 1970'lere kadar seyahatlerini, çevresinde gelişen olayları, o günlerin değişen dünyasını anlatıyor kitap. Zamanın Avrupa edebiyat çevrelerini ve o günlere ait sanat tartışmalarını usta bir kalemden okuyorsunuz. Bunun yanında yazarın 1936 yılında yayımladığı "Balkanlar ve Türklük" kitabının önsözü, (27 sayfa tutuyor) Osmanlı devletinin nasıl yıkıldığını, Balkanların nasıl kaybedildiğini; kısacası Osmanlının yıkılışından almamız gereken önemli dersleri veriyor. Yaşar Nabi'nin Expo 70 için yaptığı uzakdoğu seyahati de kitapta bulunanlar arasında.
Değişen Dünyamız
Değişen DünyamızYaşar Nabi Nayır · Varlık Yayınları · 19939 okunma
482 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İhsan Raif Hanım'ın şiir defterleri günümüz yazısına geçirilmiş. Bunun dışında defterlerinde bulunmayan şiirleri de dönemin dergilerinden derlenmiş. Kitap hakkında rahatsız olduğum nokta, dipnotlarda hangi düzenlemeleri yaptığını belirtse de, kimi şiirlerde hece ölçüsünü uydurmak için şiirlerin orijinalini kimi yerde bozması. Hece ölçüsü nedeniyle yazarın düzeltiği yerler okuduğunuzda kulak tırmalayan yerler değil. Bunun dışında İhsan Raif hanımı ve dönemini anlayabilmek için güzel bir eser. Kitap 444 sayfa. Bunun 236 sayfası defterlerin günümüz yazısına çevrilmiş hali. Geri kalanı ise defterlerin tıpkıbasımı .kitabı sonunda "sözlük" bölümü de yer alıyor.
İhsan Raif Hanım
İhsan Raif HanımCemil Öztürk · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 20023 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Cumhuriyet'in kazanılması sadece 9 eylül'de düşmanın denize dökülmesi ile olmadı. Ardından yapılan en büyüğü Lozan antlaşması olan diplomatik adımlar... Halkın Cumhuriyet ile kaynaştırılması... Hep büyük bir emeğin sonucu. Yani verilen Kurtuluş savaşı kadar, kurtuluştan sonra verilen emek bu kitabın konusu. Düşmanlar henüz tam gitmeden yapılan iktidar kavgalarıyla da uğraşılıyor bu dönemde. Ancak bunca zorluğa rağmen başarılıyor. Belki de bu yüzden kitaba "Mucize" ismi verilmiş. Anlamak ve özümsemek için bire bir. Turgut Özakman zaten yazarlığı tartışılmaz bir isim. Ruhu şad olsun, böyle büyük eserler bıraktığı için arkasında...
Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap
Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci KitapTurgut Özakman · Bilgi Yayınları · 20192,580 okunma
112 syf.
5/10 puan verdi
Pek beğendiğimi söyleyemem bu kitabı. Ataerkil bir anlayışla yazılmış.Dönem itibariyle normal de bugünden baktığınızda oldukça rahatsız ediyor. Okudum ama diğer çocuk kitaplarından çok da farklı olduğunu düşünmüyorum. Sanırım yazarının Nazilere karşı savaşırken trajik bir şekilde ölümü sebebiyle olduğundan fazla değer atfedilmiş.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236,4bin okunma
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İstihbarat adına ne varsa bulunan temel bir kitap.Sadece istihbarat değil bir çok şey öğreniyorsunuz. Bankalar vasıtasıyla istihbarat toplandığını mesela ben burada okudum. Hani bir yerlerde istihbarat eğitimi veriliyorsa, kesin bu kitap da öğrencilerin okuduğu kitaplar arasındadır. Bu tip işlere ilginiz varsa muhakkak okumanız gereken bir kitap.
İstihbarat Teorisi
İstihbarat TeorisiÜmit Özdağ · Kripto Yayınları · 2008202 okunma
52 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.