“Dayak acıtır ama acısı uzun sürmez.”
Reklam
Eğer bir kadın kocasından dayak yiyorsa, bunu sözleriyle inkar edebilirdi ama gözleri gerçeği dile getirirdi.
Sayfa 67 - Yakamoz Kitap, 2015, Çeviri:Funda PayzınKitabı okudu
“Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.”
Sayfa 486 - Can Yayınları Özel BaskıKitabı okudu
Erkek dayak atmamak elimde değil, o dayak yemeye alışsın diyerek şiddetin, kendisinden kaynaklandığı gerçeğini bertaraf etmeye çalışmaktadır. Bu çok önemli bir örnektir çünkü erkeklerin büyük bir çoğunluğu uyguladıkları şiddetten kendilerini sorumlu tutmamaktadır.
Kocasından dayak yiyip babasının yanına giden ve intikam hırsıyla: - Baba, kocamdan bu küstahlığın öcünü almalısın Baba: “Hangi yanağına tokat attı.” Diye sorar. - Sol yanağıma. Baba sol yanağına tokat atıp şöyle der: - İşte şimdi halinden memnun olmalısın. Git kocana, babanın “O benim kızımı tokatladı, ben de onun karısını tokatladım.” Dediğimi söyle.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.