Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bunlar nasıl meseleler komutanım? Kim kiminle çekişiyor? Niçin? Ekmek isteyenlere, varsa ekmek verilir. Duraklanmaz. Ekmek yoksa katlanılır, istenmez! Hayır. Bu dünya, bizim, savaş patlayınca bırakıp gittiğimiz dünya olamaz. Biz demek ki savaşa gitmedik, eski dünyamızdan çıkıp gittik. Sonra bir başka dünyaya, bize yabancı bir dünyaya savrulduk. Dış görünüşün eskisine benzerliği yalan... Alçakça bir oyuna geldik bizler, komutanım... Düşmanlarımız bizimle eğleniyor? Dayanılır mı buna? Dayanılır mı hiç?
Hayat soğudu. Hava soğudu mu dedin? Hayır, soğuyan hayat. Yaraların mı sızlıyor? Yaralarım, evet. Dayanılır gibi değil, öyle mi? Evet, aynen. Zavallı insan. Bunun insanlıkla ne ilgisi var? Peki neyle ilgisi var? Yaralarımla. Yalnızca o kapanmak bilmeyen, gövdemi kemiren yaralarımla.
Reklam
Özellikle ülkemizin gelişimini engellemek korkusu dayanılır bir baskı değildi. Geri kalmış bölgelerimiz -hele Doğu yok mu- her yazar ve her çeşit sanatçı için zorunlu esin kaynağıydı. Yalnız yaratırken mi... hayır günlük yaşantımızda bile bu baskıyı sırtınızda duyuyordunuz. Paltonuzu giyerken, atkısı bile olmayan milyonları düşünüyordunuz. Bir kitap okurken -ya da yazarken- eğitim eşitliğine kavuşamamış yüzbinlerce küçük göz, öfke -ya da kırgınlıkla- sizi izliyordu.
Ayrılık dayanılır gibi degil mi? Bize pek mi müthiş geliyor kendi kaderimiz? Elaleme haset mi ediyoruz? Elalemin babası İstanbul'da hapiste, Elalemin oğlunu asmak istiyorlar yol ortasında güpegündüz. Bense burda rüzgar gibi bir halk türküsü gibi hürüm, sen ordasın yavrum, ama asılamayacak kadar küçüksün henüz. Elalemin oğlu katil olmasın, elalemin babası ölmesin, eve ekmekle uçurtma getirsin diye orda onlar aldı göze ipi. İnsanlar, iyi insanlar, seslenin dünyanın dört köşesinden dur deyin, cellat geçirmesin ipi.
Sayfa 1547 - Benim Oğlan Fotoğraflarda BüyüyorKitabı okudu
Seni vücuduma ikinci ruh bilmişim. Şimdi ruhuma kaza eceli mi olacaksın? Hiç insaf etmez misin? Ah! Hem ölmek, hem de sevdiğinin eliyle ölmek, dayanılır felaketlerden midir?
"Sen Dreamland için şehirden vazgeçtiğine mutlu musun?" "Dreamland'de bir daha kendimi mutlu hissedeceğimi düşünmezdim ama şimdi çok emin değilim." "Gerçekten mi?" "Orayı dayanılır hale getiren tek insanla tanışmış olabilirim."
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
“Özellikle ülkemizin gelişmesini engellemek korkusu dayanılır bir baskı değildi. Geri kalmış bölgelerimiz -hele Doğu yok mu- her yazar ve her çeşit sanatçı için zorunlu esin kaynağıydı. Yalnız yaratırken mi... hayır günlük yaşantınızda bile bu baskıyı sırtınızda duyuyordunuz. Paltonuzu giyerken, atkısı bile olmayan milyonları düşünüyordunuz.”
Hayır, hayır, hayır, bu ıstırap dayanılır, çekilir gibi değildir. Düşünmemek için ne yapsın?.. En azından vücudunda bir yara açıp, onun maddî acısıyla manevî acısını dindirmeye mi baksın?..Saçma!..Bu, gölgeyi gömmek için üzerine toprak dökmeye benzeyecektir. Gölge daima üste çıkacak ve toprak altta kalacaktır.
“Yol tükendiğinde dönüşsüzlüğün mutlu kesinliğini ayırt edebileceğine inansa, dayanmak daha mı dayanılır olurdu? ”
693 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.