Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
El Chavo-Mufasa
Düşüyorum istemediğim duyguya tekrar Denedim bi' yolunu, belki yüz on kere Cebimizde para var ama huzur pahalı Alışmışım vedalara, tutunduğum yere Bi' gün olsun aramam Yüküm İstanbul Boğazı'nın yükü kadar ağır olsa bile Yanımızda duramadın, karşımızda dene Bütün topladıklarımla geri dönüyorum eve (eve) Yolun başı değil bra, siz
Arabayla yüksek hızda gidilmenin yasak olduğu bir yolda yüksek hızda giden bir taksi, hayvanların yola çıkmasının yasak olduğu aynı yolda bir ineğe çarpıp ölümüyle sonuçlanan bir kazada suçlu kimdir, inek mi yoksa şoför mü? Bundan bir süre önce akşam saatlerinde 2 kuzenimle yol kenarında yürürken ters şeritten yanımızdan çok hızlı yol alan bir
Reklam
Okuma günlüğü #1
Lux serisinin 2.kitabı olan Oniks'i bugün bitirmiş bulunmaktayım. O serinin 3.kitabı Opal'e hemen başlamıcam çünkü Oniks'i çok sevemedim nedenlerini profilimde kitap incelemeleri kısmında bulabilirsiniz. Onun dışında yazmam gereken bir kitap incelemesi var onun adıysa Sodom ve Gomore (Yakup Kadri Karaosmanoğlu'un) 130.sayfasındayım ondan bugünlük hedefim 150-160.sayfayı geçmek. Bu kitabın yanına ise yeni okumaya başlamama rağmen çok sevmeme vesile olan Gölgeler (Jessica Verday 'ın) onu okucam şu an onda 160'dayım. Bugünlük onda hedefim ya bitiririm ya da yarısını net geçerim çünkü kitabın dili ve puntoları büyük olduğundan çok kolay okunuyor birde ana erkek karakter çok tatlı hi hi hi Bu iki kitabım inş. biterse eğer Karanlığım Şehri 2'ye devam etmek istiyorum onu çok sık okumuyorum çünkü daha 3.kitabı çıkmadı ve fiyat konusunda endişeliyim (kitaplar acayip pahalılar). Düş kefenine başlamayı düşünüyorum nedensizce buna güveniyorum çünkü birkaç alıntı okuyunca güzel geldi umarım çürük vişne gibi fos çıkmaz. Şu anlık bu kadar zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkürler sonraki okuma günlüğü de görüşmek üzere Okuduğum kitapları da incelemesini yazıyorum dilerseniz profilimden bakabilirsiniz ayrıca bana kitap önerip kitap sohbeti yapabiliriz bundan keyif duyarım ^^
Adım Hanzala, Filistin'de doğdum İnsanlığa ayıp bir derdi gözlerimle boğdum! Ellerimden kayıp gidendi bebekliğim Bundan mütevellid: Barış dolu cümlelerimi boş kefeye koydum.Benim şehrim Gazze.. Her imsakta bombalanır. Dayım, her gün ister benden kardeşimi kollamamı 'Çünki burada vahşet var' daha dünya görmedi Birkaç miting yaptı, sonra vazgeçti zorlamadı.... Ve kardeşim, kaybetti kollarını. Acılarından kurtulup şehadete ermekti tek isteği Gözlerinden öptüm, kulağına fısıldadım 'KENDİNİ YORMA SAKIN' Nerede özgürlük? Nerede dünya barışı? Nerede zeytin dalları? Nerede insan hakları(?) Burada her saat başı on çocuk sakatlanır Burada her saat başı... Burada her dakika... Burada her saniye... YA KAHHAR! Muhammed Kır
Seni Kovuyorum SOYTARI (Öykü)
Treatland'da o gün de her şey bir önceki gün gibiydi... Tek bir şey dışında. Soytarı sabaha kadar uyuyamamış yatağında bir o yana bir buyana dönüp durmuştu. Sabahın yaklaştığını haber veren horozların ötüşüne ilk kez bu kadar çok sinirlenmişti. Nedendir bilinmez çocukluğundan bu yana pek de haz etmezdi horozlardan ve horozları anımsatan
8mart kadınlar günü
Neden böyle bir gün var size kendi yaşantımdan somut bir örnek vereyim. İlkokul 5 veya 6.sınıftayım. Sınavdan 100 almışım büyük bir heyecanla eve geliyorum, evde dayım var ve sevincimi onunla paylaşıyorum. Bana verdiği cevap:" Neden sen aldın Sefa(ERKEK ikizim) alsaydı ya" Sevinci kursağında kalmış bu kıc çocuğundan fazlaca olduğu için...
Reklam
Bu solcu abiler/ablalar İslâmdan yana biraz sıkışınca; benim dedem hacıydı, anneannem başörtülüydü, dayım beş vakit namazında falan diyorlar ya ben şeyi merak ediyorum. Acaba bunların torunları nasıl olacak? Benim dedem; agnostikti, ataizdi ilh. Benim anneannem; feminikti, legebeteydi falan fişman Benim dayım; istiklal caddesinden geçerken kiliseyi ziyaret eder, birayı rakıya katardı. Heralde böyle şeyler olur... Rabbim hidayet versin cümlemize. İnsanın itikadı kaymaya görsün. Elde hiç bir tutamak kalmıyor insanlık namına...
Geçmişte hayatıma giren insanları düşündüm biraz önce. Kısa ya da uzun bir süre fark etmeksizin.kimisi içimdeki boşluğu büyütmüş, kimisi bana, beni göstermiş. Kimisi eksik yanlarımı göstermiş. Doğru açıdan baktığım zaman hepsinden iyi ya da kötü bir şeyler öğrenebilmişim. Bazısı silik bir anı olarak kalmış yine de hayatımdan geçip giden insanlar ve benim birilerinin hayatından rüzgar gibi geçtiğim zamanlar varmış. Önceden tesadüf olduğunu düşünürdüm,şimdilerde ise sebepsiz olduğunu hiç sanmıyorum. Kimisi olgunlaştırmış, kimisi aynı hatayı tekrarlamayayım diye bana öngörü olmuş,kimisi büyük bir aşktan çıktıktan sonra uğradığım bir durak olmuş. Her şey birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum artık. Belki bir Truman Show'dayım. Belki de kader dedikleri silsilede hızla yol alıyorum ama emin olmalıyım ki her ne kadar kızsamda, keşke hayatıma girmeseydi desemde, hayatına girdiğim ve gireceğim insanların yanına bilmeden bir amaç için giriyorum.
Şu konuşma sinirimi bozdu
Babam diyor ki ben Hindistan'a gidiyorum. ( Ne alaka!! Yarabbim ya sabahtan beri kejejejsj) Annem de diyor ki bende Tokat'a giderim o zaman. ( Hindistan= tokat ?? ) Dayım da diyor ki ben çocuklara bakarım. ( Yalnız biz çocuk değiliz ʘ⁠‿⁠ʘ) Yani şu konuşma tam bir fiyasko. Normal değiller :D
299 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.