- Çünkü... çünkü... çünkü... yaşamı yeniden buldum. Çünkü binlerce parçaya bölünüp yeniden birleşmek, böylece kendi kendimi doğurmak ve doğumuma tanıklık etmek, hayır doğumumu yaşamak istedim ve seninle birleşirken, birleşme süreci içinde, anlıyor musun, çiftleşmeden değil, tekleşmeden söz ediyorum, o süreç içinde, duyuyor musun Gün, ağlamayı bırak, beni dinle, o neyin süreci olduğıınu bilmediğim süreci yaşarken, binbir parçaya, milyonlarca parçaya dağıldım, ama benden ayrılan her bir parça o süreci yaşıyordu, yükselirken milyonlarca ben olarak yükseldim, düşerken, milyonlarca ben düştük... Yoksa, yoksa sen bunu yaşamadın mı Gün?
Böyle mi dedim, yoksa bu duygulan dile getiremedim de, anlamsız birkaç sözcüğü mü bağırdım Gün'e, denize, ulu atkestanesine, bilmiyorum. Ama çılgınca bir devinim içinde olduğumu, deli yunuslar gibi denize bir dalıp bir çıktığımı ansıyorum. Sonra, soluk soluğa Gün'e doğru koşuşumu. Onu elinden tutup kaldınşımı. Bacağının kıyıağından akan ipincecik kanı dilimle yaladığımı. Ve durmadan, "Söyle bana, bana yaşadığımı söyle, yeniden doğduğumu söyle" diye mırıldandığımı.