Ecem

Sabitlenmiş gönderi
"Beni kendime ördüğüm kozanın dışına çıkarmaya çalışıyordun, farkındaydım. Senin çabanın işe yaradığı kuşkusuz da benimkinden o kadar emin değilim. Belki bazı kişilikler, kozadan çıkmak istemiyorlardır; o, ölüm kozası bile olsa. Kimin hakkı vardı kişiyi kozasından çıkartmaya?"
Reklam
“Kendi içini göremeyen, orada ne rezil şeyler olduğunu bilmeyen, kendi içinden çıkamaz.”
“Gerçekten çok güzelsin,” deyip kendi kendine kıkırdadı. “Aşırı parlak telefon kılıfı kullanan bir kıza bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim. Ama bundan daha gerçek olamazdı.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Yolculuk...” diyorum. Mahir başını sallıyor, “İçimizdeki taşlar yerine oturuyor,” diyor.
“Taşkınlık yaptın mı?” diye soruyorum, “Olay çıkardın mı?” Gülüyor. “Bu akşam sakindim,” diyor, ama bana, “Bu akşam canım çok sıkkındı,” demiş gibi geliyor. “İstediğim hayat bu değil. Böyle bir hayat için mi uğraştık onca yıl!”
Reklam
Ecem
Bir kitabı okumaya başladı
Baharda Yine Geliriz
Baharda Yine GelirizBarış Bıçakçı
7.3/10 · 1.886 okunma
“Seni iki dakika yalnız bırakmaya gelmiyor. İyi ki böyle bir niyetim yok.”
Ecem
Bir kitabı okumaya başladı
November'i Avlamak
November'i AvlamakAdriana Mather
8.5/10 · 120 okunma
Bazı şeyleri özlüyor. Bazı insanları. Yine de hayatın böyle olduğunu biliyor ve dengeyi, istirahati, heyecansız ve sıradan olanı tercih ediyor. Görünüşe göre ihtiyacı olan tek şey de bu.
Hep istedi gitmeyi. Yol üstünde bir şeyler oldu ya da olmadı. Bu yüzden yüzüyor, çalışıyor ve yaşam ilerleyip gidiyor.
Reklam
392 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Gece ve Sonra
Gece ve SonraClaire Daverley
6.2/10 · 20 okunma
Şiirler dökülen yapraklar gibi savruluyor içinden, her bir yöne dağıldıkları için onları kovalaması, neredeyse kalemiyle yakalaması gerekiyor. Bir zamanlar kendini unutmaya zorladığı bir çeşit sihir gibi. Unutulmuş ve bulunmuş ne çok şey var. Kendini doldurabileceği pek çok şey.
...Simon gülüyor, yüzüne dokunuyor ve onun tanıdığı en tatlı insan olduğunu söylüyor. Kendisi için çok sık kullanılan bir sözcük bu. Rosie artık usanmış durumda.
Biri erkenci kuş, diğeri deneyimli bir uykusuzluk hastası; ikisi de kafasında kurduğu şeylere inanmaya meyilli.
Rosie’nin elini ve montunu tutmuştu. Onu ayakta tutmuştu. Bu yüzden Rosie ona gidiyor; başka şeyler, başka insanlara dair tüm hislerinin kepenklerini indiriyor ve çok iyi tanıdığı o sımsıkı bedenin içine tekrar girerek eski sokak kapısını çalıyor.
Kenara çekilip Will’in yatak odasına geçmesine izin veriyor ve bir yandan eski şarkıların nasıl doğruyu söylediğini, aşkın çoğu zaman acı olduğunu, ikisinin de üç harfli ve aynı duygunun iki yüzü olduğunu düşünüyor.
4.355 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.