Atsız'la tanıştığım kitap oldu ve yine doğru kitap. Tarihi olaylardan esinlenilerek kaleme alınmış bu eser Osmanlı'nın Fetret döneminden Ankara Savaşı zamanlarina kadar uzanıyor. Karakter ve olay örgüsü muazzam. Bende sanki Dede Korkut'tan ateş başında heyecanlı bir destan dinliyormuşum hissi bıraktı. Edebi dili, yerinde betimleri ve tarihi, güzel bir aşk hikayesinin etrafına nakış gibi işlemesi yazara sonsuz bir saygı duymamı sağladı. Herşeyi geçtim kitap içinde kitap,masal içinde masal. Gökçen kızın hikayesi başlı başına bir kitap konusu.Yazar nereden ya da kimden esinlendi bilinmez ama Türkmen obasında şifacı, şaman bir Uygur türk kızını mitolojik bir karaktere büründürmek işte bu sanat sevgili okur. Sadece Gökcen kız da değil, evladı ve eşi şehit düşmüş,mağrur,misafirperver,savaşçı Satı ana, şehzade olup Sultan olacağı savaşta bir sipahi olan kaderin cilvesi Deli kurt, evladını,evdeşini emanet edebilecek kadar çaresiz İsa Beğ,onlara canı pahasına onurla sahip çıkan Sipahi Çakır. Bence kitabı okumalısın sevgili okur, bu yolculuğa çıkıp kararını kendin vermelisin. Ben hayran oldum sende olmalısın...