Ne söylese sevgimden utanacaktım. Sevmek bencildi çünkü. Ölüm vardı çünkü. Benim etimde soğumuş ocaklar vardı. Onun etinde yarasız bir gönül. Bütün serçeler ilk dallara konacaktı çaresiz. Yazgı diye bir şey var ve çok acı, dedi. Zaman ikimizi de dünyanın iki ucunda tutuyordu. O da benimle birlikte söylüyordu, insanın ölümün eşiğinde söyleyeceği türküyü: