Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tutar sana bir dilim ekmek verirler, dünyaları bağışladım sanırlar. Adama verdikleri alt tarafı bir sadakadır, ama gel gör ki bu sadakayı vermekle cennete gitmeye hak kazandıklarını sanırlar.
Unutmak tercih edilebilir..
Louise Erdrich' in bir romanını okuyorum. Romanın bir yerinde bir büyük dede, büyük toruunu ile karşılaşıyor. Büyük dede tam anlamıyla bunamıştır düşünceleri su rengindeydi" ve tıpkı büyük torununun yeni doğmuş bebek gibi mutlu ve nurlu bir ifadeyle gülümser. Dede, anılarını yitirdiği için, torununun torunu da henüz hiçbir anısı olmadığı için mutludur. Sanırım kusursuz mutluluk budur. Benden ırak olsun.
Sayfa 119 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Insanlar neden sadaka verir? Hiç düşündün mü bunu? Acıdıkları için değil sevgili yavrum, vicdanlarının sesini susturmak için verirler! O bir lokmayı kendi yiyip içtikleri şeylerden utandıkları için verirler. Karnıtok sırtıpek bir insan katıyürekli biridir, aç insanlara hiç acımaz. Açın halinden anlamaz çünkü, Tok bir adamla aç bir adam biribirine düşmandır; birbirleri için birer engeldirler. Anlaşmaları olanaksızdır: Tok bir insan için aç bir adam, yolu üstünde rastladığı çamur parçasından başka bir şey değildir...
Yoksul evlerinde çocuklar daha çok sevilir, çünkü yoksullar, yarın eve ekmek getirecek birer yetişkin insan gözüyle bakarlar çocuklarına...
Torununu seven dede :D
*** Televizyonda uzay filmi gösterilirken onunla ilgili olarak "bunlar insan fantazisi ile alay etmektir" şeklinde konuşurken, üç yaşındaki torunu elini ekrana uzatarak, "bunlar benim oyuncaklarım" demiş. "Tam isabet, tam teşhis" diyor Üstad, "meçhulü arayan zeka budur işte" diyor. Torununa hayran.
bozkurtlar diriliyor Nasıl vuruştuğunu gördüm. kılıç oynamak büyük iştir. Atıcılığının izlerini de görüyorum. Sen Gök Türkler’in yüce beğlerinden olsan gerek Yiğit! Okçuluktaki ünü acunu tutan Kür Şad öleli kırk yıl olmasydı, bu keskin nişancılığına bakarak sana Kür Şad’sın derdim. Bir kağan kızının gözlerine bu kadar ısrarla bakmak aklın
Reklam
Mevlânâ’nın hayatına bir nazar'dan..
" Mevlânâ'nın hâtıraları ve menkabeleri, vefâtından sonra oğlu Sultan Veled ve torunu Ulu Ârif Çelebi'nin Ahmed-i Eflâkî'ye telkinleriyle toplattırılmış ve Farsça olarak yazılmıştır. Sonra bu ve emsali toplamalar aynı dilde kısaltılarak «Sevâkıb-ı Menâkıb» (Menkabelerin Yıldızları) adlı bir eser meydana getirilmiştir. Farsça yazılmış olan eser Türkçeye Mesnevîhan Mâhmud Dede tarafından XVI'ncı asırda açık ve güzel bir dil ile tercüme edilmiştir. "
Organon Yayınları
Tutar sana bir dilim ekmek verirler, dünyaları bağışladım sanırlar. Adama verdikleri alt tarafı bir sadakadır, ama gel gör ki bu sadakayı vermekle cennete gitmeye hak kazandıklarını sanırlar. ...
Ağlak Adamlar
Bir anlığına 4-5 yaşındaki çocuğunuzu getirin gözünüzün önüne. Halası ona, gene en sevdiği çörekten yapmış. Fakat çocuğunuz, arkadaşlarıyla o çöreği paylaşmadan bir tek lokmasını koymuyor ağzına. Bir baba getirin gözünüzün önüne. Kızının düğün akşamı, damadı ile kızının ellerini tutup onları odalarına götürüyor. İkisinin de ellerini avucuna alıp
Sayfa 88 - Profil Kitap / 2017Kitabı okudu
"Ana ile çocukları, erkek ve kız kardeşler, anneanne ile torun arasındaki ilişkiler her çağda açık seçik görülür birer yakınlık ilişkisi oluşturmuştur. Fakat baba ile çocuğu, dede ile torunu arasındaki yakınlık ilişkileri, ancak tekeşliliğin sağlayabildiği kesinlik, belirlilik ve 'sahihlik' güvencesinden sonra ortaya çıkabilmiştir."
Sayfa 55 - İnkılâpKitabı okudu
Reklam
“Dede torunu ile konuşurken sürekli onun göz hizasına indi. Hayretler içerisinde kaldım. Ve adama sorduğum zaman, -ki ben psikoloji profesörü olarak, öğretim üyesi olarak çalışıyorum- ‘Beyefendi,’ dedim ‘siz sürekli çocuğun göz hizasına iniyorsunuz.’ Bana şöyle bir baktı -Bu adam banka şube müdürü, psikolog msikolog da değil yani- ‘Tabii,’ dedi, ‘onlar küçük insanlar.’ Küçük insanlar. Çocuk küçük bir insan. O kadar.”
Sayfa 455Kitabı okudu
Zümra ☆•°
Korkuyorum dede dedi. Torununun gözyaşını silen adam küçük bir çocuk gibi ilgilendi torunu ile. Yamacında oturan kıza doğru fısıldadı "yanmaktan mı çok korkuyorsun, Allah'tan mı? " kızın duyduğu soruyla nefesi kesilmişti...
Sayfa 233 - Gece kitaplığıKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.