Yavuz Sultan Selim, Mısır seferine giderken, yolu Konya’nın Çumra ilçesindeki Dedemoğlu köyüne düşmüştür. Sultan, ordusunun önünde ilerlemektedir. İhtiyar bir köylü görüntüsündeki Dede Molla’yı tarlasını sürerken görür ve yaklaşıp selam verir. Dede Molla, gelenin kim olduğunu fark etmemiş gibi davranarak selamını alır ve işiyle meşgul olmaya devam
·
Puan vermedi
XIV. yüzyılda Bağdat'ta doğmuş, Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüş tasavvuf şairi Seyyit Nesimî ile XVII. yüzyılda yaşadığı sanılan Kul Nesimi'yi birbirine karıştırmamak gerekir. Asıl adı Ali olan Kul Nesimi'nin yaşamı pek bilinmiyor. Cahit Öztelli'nin yaptığı son araştırmaya göre, "XVII. yüzyılın ünlü Bektaşî ve Hurufî şairidir. Soyu XIV. yüzyılın ünlü şairlerinden ve Yunus Emre izleyicilerinden Sait Emre'ye dayanır, iran Safavi şahlarının Anadolu üzerindeki egemenliğini sağlamak yolunda sürdürülen siyasal çabalara katılmış, bu yüzden Alioğlu ve Dedemoğlu'yla birlikte kovuşturmalara uğramıştır. Sonunun nasıl bittiğini gösterecek belge yoktur." Kul Nesimi'nin doğum yeri ve yılı gibi ölüm yeri ve yılı da bilinmiyor. Ancak şiirlerinden 1668'de sağ olduğu, Bektaşiliğe bağlandığı, sağlam bir öğrenim gördüğü, tasavvuf ve din konularını iyi bildiği anlaşılıyor. Kul Nesimi'nin hem hece, hem de aruzla şiirleri vardır. İki ölçüyü de beceriyle kullandığı, inancıyla sanatını atbaşı götürdüğü görülmektedir. Aşk konusuna da değinmekle birlikte, daha çok din ve tasavvuf inancını yansıtan lirik nefesleriyle ün kazanmıştır. Bunlardan bazıları bestelenmiştir.
Kul Nesimi
Kul NesimiKul Nesimi · Demos Yayınları · 201222 okunma
Reklam
CEM AYİNİNİ BİLMEYENLER OKUYUP DA ÖĞRENEBİLİRLER...
CEM AYİNİNİ BİLMEYENLER OKUYUP DA ÖĞRENEBİLİRLER... BİLGİSİZLİK CAHİLLİĞİ GETİRİR CAHİLLİK KATLİAMLARI...CANELİ CEM’DE ON İKİ HİZMET SAHİPLERİ Ergül ŞANLI 1. DEDE (Secem’de denilir. Cemi yönetir. Sorunları çözer toplumu aydınlatır eğitir. Hizmet sahibi, Hz Muhammed, Hz Ali, Hacı Bektaş Veli dir.) 2. REHBER (Görgüsü yapılacaklara ve ceme
Çalıp Söyleyenler : Telli Turnalar ( YouTube)
Kırklar Semahı ( Türkü) Erzincan/Tercan Dedemoğlu 🖤✌️🙏🎼🎵👏👏👏👏
Dedemoğlu, Hak'tan tuttum dameni Kûfûr deryasında buldum imanı, Seversen Mehdi - i sahip zamanı Varınca bir tel ver pirime turnam
DEDEMOĞLU 17.YÜZYIL Dedemoğlu der ki aşkın bağından Aşırdılar bizi Yozgat dağından Anadolu Sivas şehri sağından Bizden sonra bir nam kalsın illere
Reklam
DEDEMOĞLU
Kalktık Horasan'dan eyledik sökün. Düşürdüler bizi tozlu yollara Omuzda parlıyor uzun şilteler Ayırdılar bizi karlı dağlardan.
Yerindedir gece gündüz Örgülü terazi yıldız Bir hanhara gidelim biz Yollar dumana düşüptür Dedemoğlu der hasretten Yandı yüreğim gayretten Umarım ki inayetten Şah - ı Merdan'a düşüptür.
Yeşil kamçılı boz ata Hızır İlyas binmedi mi? Dört kitabı dört satıra Hacı Hasan yazmadı mı? Gaiptendir anın üçü, Bilmediler nedir suçu, İsmail'e inen koçu İmam Ali yüzmedi mi? Hem okurum, hem yazarım, Kimseler bilmez nazarım, Peygamberlerin mezarın, On iki imam kazmadı mı? Gelir dayanırdı denge, Biner gider idi cenge, Ak deveyi, ol peşenge, Sultan Üveys dizmedi mi? Dedemoğlu, cennet şarı, Mümin olan anda varı, Peydah edip zülfikkârı Hak Taâlâ düzmedi mı?
Dedemoğlu, kaynar aşkın tavası Ateşi yok, sır hikmettir havası Yaralar ilacı, dertler devası Şu Hekim Lokman'ı neyledin dünya
Reklam
Dedemoğlu erkan nizamdan aşma Özünü bilenin yanından şaşma Varıp bir kötünün suyuna düşme Akıl başta sana mihman göründü
Dedemoğlu, yardım eyle düşküne Sen mürşitsin seçilmeyen müşküle Mehd -i sahip - zaman Allah aşkına Aman mürvet, pirim Ali gel yetiş
Dedemoğlu erkan nizamdan aşma Özünü bilenin yanından şaşma Varıp bir kötünün suyuna düşme Akıl başta sana mihman göründü
Dedemoğlu, bu dünyaya gelenler Ahmak imiş dünya için yelenler Dünya benim, diye dava kılanlar Sabr ile selamet kıl, Koçu Baba
Resim