Görür gibi olduğunuz bir ülkede, kımıldamadan dolaşırsınız, düşünceniz düşlerle sarmaş dolaş olur, peşinde koşar durur. Roman kahramanlarına karışırsınız; onların elbiseleri içinde kendiniz varsınızdır sanki.
-Doğru, doğru! diyordu Emma.
-Bazen bir kitapta bir zamanlar kafanızdan geçmiş, belirsiz bir düşünceye, uzaktan gelen en ince duygunuzu ortaya serilişi gibi olan, kararmış bir benzetmeye rastladığınız oldu mu hiç? dedi Leon.