_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
" 'Elbette,' dedi K., 'insan önyargılı olmamalı'."
Reklam
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
"Sen de mi bana karşı önyargılısın?" diye sordu K. "Sana karşı önyargılı değilim," diye yanıtladı rahip. "Teşekkür ederim," dedi K., "fakat davayla ilgisi olan herkes bana karşı önyargılı.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
"Kalbini kırdığım herkesten özür diliyorum" dedi. "Gerçekten mi?" Bir an durdu. "Hayır bence herkes önyargılı ve bencil. İnsanlığın canı cehenneme!"
Sayfa 18 - AlfaKitabı okuyor
Ayn Rand'dan Alıntılar - 11
Savaş haftalarca sürdü, herkes diyeceğini dedi, bir tek Roark’tan ses çıkmadı. Lansing ona, "Durum iyi, sen uzak dur," diyordu. "Hiçbir şey yapma. Bırak, konuşmaları ben yapayım. Senin yapabileceğin hiçbir şey yok. Toplumla karşı karşıya gelindi mi, olayla en yakından ilgili olan, en büyük işi yapacak ve en büyük katkıda bulunacak olan kişinin en az söz hakkı vardır. Onun sesi çıkmaz, diye bir kanı vardır, zaten söyleyeceği şeyler de daha baştan reddedilir, çünkü önyargılı sayılır. Nedeni de, konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Bir fikri yargılamaktansa, bir insanı yargılamak çok daha kolay gelir. Tabii adamın beyninin içini bilmeden onu yargılamak nasıl mümkün olabilir, onu da hiçbir zaman anlayamayacağım. Ama yapılan bu. Bak, nedenleri tartmak için terazi gerekir. Terazi de pamuktan yapılan bir şey değildir. Oysa insan ruhu pamuktandır. Yani biçimi olmayan, direnci olmayan, öne arkaya kıvrılıp hamur gibi her şekle girebilen bir şeydir. Sen onlara, işi neden sana vermeleri gerektiğini benden çok daha iyi anlatabilirsin. Ama seni dinlemezler, oysa beni dinlerler. Çünkü ben aracıyım. İki nokta arasındaki en kısa yol, doğru çizgi değildir. Aracıdır. Ne kadar çok aracı varsa, yol o kadar kısalır. Hamur psikolojisi budur işte."
Savaş haftalarca sürdü, herkes diyeceğini dedi, bir tek Roark’tan ses çıkmadı. Lansing ona, "Durum iyi, sen uzak dur," diyordu. "Hiçbir şey yapma. Bırak, konuşmaları ben yapayım. Senin yapabileceğin hiçbir şey yok. Toplumla karşı karşıya gelindi mi, olayla en yakından ilgili olan, en büyük işi yapacak ve en büyük katkıda bulunacak olan kişinin en az söz hakkı vardır. Onun sesi çıkmaz, diye bir kanı vardır, zaten söyleyeceği şeyler de daha baştan reddedilir, çünkü önyargılı sayılır. Nedeni de, konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Nedeni de, konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Bir fikri yargılamaktansa, bir insanı yargılamak çok daha kolay gelir.
Savaş haftalarca sürdü, herkes diyeceğini dedi, bir tek Roark'tan ses çıkmadı. Lansing ona, "Durum iyi, sen uzak dur," diyordu. "Hiçbir şey yapma. Bırak, konuşmaları ben yapayım. Senin yapabileceğin hiçbir şey yok. Toplumla karşı karşıya gelindi mi, olayla en yakından ilgili olan, en büyük işi yapacak ve en büyük katkıda bulunacak olan kişinin en az söz hakkı vardır. Onun sesi çıkmaz, diye bir kanı vardır, zaten söyleyeceği şeyler de daha baştan reddedilir, çünkü önyargılı sayılır. Nedeni de , konuşmalar hiç dikkate alınmadığı, yalnızca konuşan insan dikkate alındığı içindir. Bir fikri yargılamaktansa, bir insanı yargılamak çok daha kolay gelir. Tabii adamın beyninin içini bilmeden onu yargılamak nasıl mümkün olabilir, onu da hiçbir zaman anlayamayacağım. Ama yapılan bu. Bak, nedenleri tartmak için terazi gerekir. Terazi pamuktan yapılan bir şey değildir. Oysa insan ruhu pamuktandır. Yani biçimi olmayan, direnci olmayan, öne arkaya kıvrılıp hamur gibi her şekle girebilen bir şeydir. Sen onlara, işi neden sana vermeleri gerektiğini benden çok daha iyi anlatabilirsin. Ama seni dinlemezler, oysa beni dinlerler. Çünkü ben aracıyım. İki nokta arasındaki en kısa yol, doğru çizgi değildir. Aracıdır. Ne kadar çok aracı varsa, yol o kadar kısalır. Hamur psikolojisi budur işte."
Sayfa 429Kitabı okudu
Reklam
"Burada aşağıda çalışacaksam, burada aşağıda kalmam daha akıllıca olur.  Ayrıca korkarım yukarıda şatoda yaşamak bana göre değil. Ben hep özgür olmak isterim.” “Sen şatoyu bilmiyorsun,” dedi hancı usulca. “Elbette,” dedi K., “insan önyargılı olmamalı..."
Hepimizin üzerinde büyük bir yanlış bilgi yükü vardır, çünkü bir gerçekle karşılaşmadan önce önyargılıyız. Önceden belirlenmiş bir anlayışın var, önyargılı bir zihnin ve bu önyargılı zihnin sana yanlış bilgi veriyor. Bütün Yahudiler kötü değildir; aynı şekilde bütün Hıristiyanlar veya bütün Müslümanlar da kötü değildir. Ne de bütün Hindular
Sayfa 41 - Omega YayıneviKitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.