Lilith
Çoğu kişinin isminden etkilenip kullanıcı adı olarak kullandığı , yarısından çoğunun ne olduğunu bilmediği hikayemizde bugün Lilith hanımefendi var. Kim ulan bu Lilith diye kısaca bir araştırma yaptım ( hiç yaşıma başıma da bakmıyorum eşek kadar adamım nelerle uğraşıyorum görüyor musunuz a dostlar :d ) Lafı çok uzatmadan bilgiselimiz başlasın..
Uzun zamandır okuduğum 'en anlam yüklü' paragraftı okumaya değer...
Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben birkaç kez kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta
Reklam
Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına.‘Sigara versene’ dedi hemen. Sigarayı uzatırken 'neden buradasınız?’ demiş bulundum. Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kırpmıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur. 'İyi günler’ dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. 'Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!’ diye geçirdim içimden. 'Sen neden burada değilsin?’ diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi. Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; 'Sen neden burada değilsin? Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca ihanetin içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun ? Çocukların vurulduğu, çiçeklerin koparıldığı, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım. Kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model bir arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp, köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissetirecek bir sürü katil. Sen neden burada değilsin?’
Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta
U'FAK' BİR ANI
Biliyor musunuz, bu sefer çok kısa keseceğim. Geçen yıl Haziran aylarında birkaç gün plajda kaldım. Ateş yaktık sohbet ediyoruz, oralarda da bizden yaşça büyük bir abi var. O da geldi; vampir köylü oynadık, şarkı söyledik, şınav çekme yarışması yaptık (ben kazandım tabi ki), en sonunda da sohbete daldık. Atlıyorum buraları. Konu devlet işlerine geldi, biliyorsunuz 2'den fazla Türk bir araya geldiğinde ülkeyi kurtarır mutlaka. Yanımızdaki reis dedi ki: -Ya gençler, ben sizinle bu konularda konuşmak çok istiyorum. Fikirlerinizi merak ediyorum. Ben Osmanlıca alfabesini savunuyorum ve Atatürk'e sempati besleyemedim hiçbir zaman. Bana bildiklerinizi aktarın, ben de size fikirlerimi söyleyeyim. Birbirimizden yararlanalım, hoşgörülü olalım. Bunları dedi, ben de sanıyorum ki dalga geçiyor. Önceki nesilden bir büyüğümüz bizi boğmadan bu konuları tartışacak? Rüyada görsem inanmam kusura bakmayın da. Neyse efendim, aralıksız 6 7 saat konuştuk sanırım. Sözümüzü hiç kesmedi, biz de onu dinledik. Arkadaşlarını da dinledik. Var olsunlar, hiç böyle kaliteli bir sohbete denk gelmedim o yaşıma kadar. Sohbeti kaliteli yapan şey abinin bilgisi miydi? Hayır. Hoşgörüydü sadece. Tepkime bakar mısınız, şu an bile düşünüp şaşırıyorum. Ortada önemli olan ne var? Aslında hiçbir şey, çünkü olması gereken bu. Ama karşılıklı saygıyı o kadar unutmuşuz ki, yaşadıklarım distopik geliyor. Bu anı aklıma "Öne çıkan gönderiler" bölümüne baktıktan sonra geldi. Siz anladınız durumu.
#alinti
“Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kere kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada,
Reklam
390 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.