Seviyoruz işte yalnızlığı, defalarca yenildim kalabalıklara, İnanın her uzlaşmaya çalıştığımda başaramadım. Sizin kafanızın çalıştığı yerlere hep yabancı kaldım. Yok mu bunun bir kitabı üstadım. Hayat hep bilmediğim yerden sordu bana...benim bildiklerim ise üstüne bir toz bulutu atılmışcasına eski, unutulmuşcasına değersizdi. Çok zaman oldu kendimi anlatmayı bırakalı, tedavülden kaldırdım aklımı, ruhum ise beklemeyi öğrendi. Neyi beklediğini henüz bulmuş sayılmam. İlgilenmiyorum sizin mutluluk dediğiniz şey ile, çünkü benim mutlu olmam için herhangi bir eyleme, nesneye, kişiye ihtiyacım yok. Benim eşsiz ruhlarla işim gücüm. Ruhu olan her şeyi seviyorum. Üzerine bir fincan kahve konmuş masamı, değişik hikayeleri olan kitap kahramanlarımla buluşturunca seviyorum mesela...Bir masa böylesine sevilmemiştir mutlaka. Tüm şehir ışıklarını istediği şekilde içeri sızdıran perdemi seviyorum. Işığı ve ruhu olan perdesi olur mu yahu bir insanın demeyin.
✔️İnsandan öte ve insanın içinde kaybolmak denir belki de bu yalnızlık sevdasına. ✔️
Yani
Kaliteli yalnızlık diye bir şey var.
Sonay Karasu